Filtreler
BİR TERCİH OLARAK “BÜYÜMEME”: CÜCE ŞİRKETLER

Beşer, Senem Göl | Ötken, Ayşe Begüm | Yolbulan, Elif Okan

Article | 2018 | KAFKAS ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ ve İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ DERGİSİ9 ( 18 ) , pp.613 - 628

Genel olarak işletmelerin başarısı, ülkeekonomisine olumlu etkilerinin yanı sıra büyümelerive sürdürebilir olmalarıyla tanımlansa da, daha fazlatüketim ve sınırlı kaynaklarla (toprak, emek, teknikbilgi, gibi) daha hızlı üretim kültürü ile açıklanan birbüyüme paradoksu da söz konusu olmaktadır. Buanlamda, büyümeden kopuş modern ekonomiksistemin çöküşünün bir işareti olaraknitelendirilmektedir. Her ne kadar büyüme, şirketleriçin son derece cazip bir hedef olsa da büyümeme deşirketlerin bilinçli bir şekilde tercih edebileceği birbaşka amaç olabilmektedir. Bu araştırmanın kapsamıbir tercih olarak büyümemeyi seçen ve “cüce” olaraktanımla . . .nan şirketlerdir. Bu çerçevede, çalışmanınamacı büyümeme kavramına odaklanarak cüceşirketleri Türk yazınına sunmaktır. Kavramsal birçalışma olarak konuyu ele alan bu makale,büyümeme tercihine ışık tutacak örnek bir işletmedenbahsederek Türk yazınına katkı sağlamayıhedeflemektedir. Although the success ofcompanies is defined in terms of their contribution tonational economy, their growth and sustainability, oneof the biggest misconceptions of today’s businesses isthe paradox of growth which could be explained byproviding more consuming and faster productionculture with limited resources (land, labor, technicalinformation, etc.). Growth disengagement is regardedas a sign for the collapse of modern economic systems.Although growth is an extremely attractive strategy forcompanies, degrowth might be another goal which canbe preferred on purpose by companies. In thisframework, the scope of this study is “dwarf”companies which deliberately choose not to grow. Thepurpose of the study is to focus on degrowth andpresent the term “dwarf” to Turkish literature andanalyze a company which can be considered as a dwarfas a case study Daha fazlası Daha az

IS BUSYNESS A NEW TREND AMONG WHITE COLLARS?

Kaya, Çiğdem | Ötken, Begüm | Beşer, Senem Göl

Article | 2019 | Business and Management Studies: An International Journal7 ( 1 ) , pp.527 - 541

When asked how their lives are, the most popular answer that people give is that they are busy all the time. Being busy indicates working long hours and lacking leisure time. While research on social status has primarily focused on money as an indicator of one’s social status, it is important to know whether the factors (in our case, busyness) other than money have an effect on the perception of one’s social status. The aim of this study is to investigate whether devoting more time to work is a demonstration of higher social status. With this aim, the relationship between busyness and social status is examined. Data for the study we . . .re collected from 225 white-collar employees working in banking, textile, chemical, and construction sectors in Istanbul, Turkey. According to the findings, no significant relationship was found between busyness and social status. Based on additional general questions in the questionnaire, most of the respondents reported that they see themselves as busy persons and have a social status above average. Hayatlarının nasıl olduğu sorulduğunda, insanların verdiği en popüler cevap, sürekli meşgul olmalarıdır. Meşgul olmak uzun saatler çalışmayı ve boş zamana sahip olmamayı ifade etmektedir. Sosyal statüye ilişkin araştırmalar öncelikle sosyal statünün bir göstergesi olarak paraya odaklanırken, para dışındaki faktörlerin (bu çalışmada meşgul olmanın) kişilerin sosyal statü algıları üzerinde bir etkisi olup olmadığını bilmek önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı, işe daha fazla zaman ayırmanın daha yüksek bir sosyal statü göstergesi olup olmayacağını araştırmaktır. Bu amaçla meşgul olma ile sosyal statü arasındaki ilişkiyi incelenmektedir. Araştırma için veri, İstanbul, Türkiye'de bankacılık, tekstil, kimya ve inşaat sektörlerinde çalışan 225 beyaz yakalı çalışandan toplanmıştır. Bulgulara göre, meşgul olma ve sosyal statü arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Ankette yer verilen ek sorulara dayanarak, yanıt verenlerin çoğu kendilerini yoğun kişiler olarak gördüklerini ve ortalamanın üzerinde bir sosyal statüye sahip olduklarını bildirmişlerdir Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms