Guvenca, Hulya
Article | 2015 | Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri15 ( 3 ) , pp.647 - 657
The purpose of this study is to investigate relationships between students' engagement versus disaffection and their perceptions of teachers' motivational support styles. To do this a hypothesized structural model specifying the direct relationships of students' engagement and their perceptions of teachers' motivational support is used. The model, covers students' motivational regulations, as mediator variables, between students' engagement and their perceptions of teachers' motivational support styles, that is tested. Participants are 276 ninth grade high school students (148 girls and 126 boys). Data are collected by the "Eff . . .ective Participation Scale," "Motivational Regulation Scale," and "Teachers' Motivational Support Scale." The fit statistics indicate that the research model provides a reasonably good fit to the data (x² 74.62, df 38, p .00, RMSEA .086, RMR .05, CFI .96, GFI .90, AGFI .92, NFI .91, NNFI .91). Chi-square to degrees of freedom ratio x²/df 1.96 is satisfactory. The study indicates that motivational support provided by teachers has effect on the students' motivation orientation and active class participatio Daha fazlası Daha az
Durul, Ferzan
Article | 2019 | Beykoz Akademi Dergisi7 ( 1 ) , pp.180 - 203
Human rights, which are related to humans’ being able to realize themselves as honorable beings and to live humanely, reach a mutual agreement on “protecting” and “improving” all humans and states at an ideal level; whereas, they cannot provide stability in practice. Although a number of measures have been taken, both internally and externally, to prevent the violations of human rights, there has been an increase in the number of violations as well as an increase in the variety of those violations. This increase required the establishment of new control mechanisms by all means. European Court of Human Rights emerges to be the judici . . .al body of these control mechanisms. The sphere of influence of the ECHR, which has recently gained popularity and is seen as the final point to bring justice by many citizens, has considerably expanded as a result of the number of members in European Council hitting 47. ECHR is a control mechanism established by European Convention of Human Rights. This study crystallizes the human rights at a conceptual level and statistically analyses a total of 207 judgments (cases) on freedom of expression, which resulted against Turkey in ECHR between the years 1987 and 2011. The data in question have been collected from HUDOC19 (ECHR’s own database), and Ministry of Justice’s20 database. İnsanın insanca yaşaması, onurlu bir varlık olarak kendini gerçekleştirebilmesiyle ilintili olan insan hakları, ideal düzlemde tüm insan ve devletlerin “korunması” ve “geliştirilmesi” konusunda mutabakat sağladığı ancak uygulamada aynı istikrarın gözlenemediği haklardır. Ulusal ve uluslararası ölçekte insan hakkı ihlallerinin önlenebilmesi için pek çok tedbir alınsa da son yıllarda ihlallerin sayılarında artış oldugu gibi, çeşitliliğinde de artış gözlenmektedir. Elbette bu artış yeni denetim mekanizmalarının da kurulmasını zorunlu kılmıştır. Avrupa insan Hakları Mahkemesi, bu denetim mekanizmalarının yargı organı olarak karşımıza çıkmaktadır. Son dönemde, popülaritesi artan ve pek çok ülke vatandaşı tarafından adaletin bulunacagı son nokta olarak görülen AİHM’nin etki alanı, Avrupa Konseyinin üye sayısının 47’yi bulmasıyla birlikte bir hayli genişlemiştir. AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesiyle oluşturulmuş bir denetim mekanizmasıdır. Bu çalışmada, kavramsal düzlemde İnsan hakları billurlaştırılarak, 1987-2011 yılları arasında AİHM’nde ifade özgürlüğü alanında Türkiye aleyhine sonuçlanan, toplam 207 karar (dava) istatistiksel olarak çözümlenmiştir. Söz konusu veriler, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kendi veri tabanı olan HUDOC’tan17 ve Adalet Bakanlığı’nın veritabanından18 elde edilmiştir Daha fazlası Daha az
Balyer, Aydın | Özcan, Kenan
Article | 2012 | Eurasian Journal of Educational Research12 ( 49 ) , pp.103 - 128
1980lerin sonlan ve 1990ların ilk yıllarında adından söz edilen Dönüşümcü liderlik, askeri kökenlidir bir yönetim yaklaşımıdır (Heck & Hallinger, 1999; Bass, 1998). En genel anlamıyla Dönüşümcü liderlik, örgüt çalışanlarının örgütlerine adanmışlıkları ve hedeflerin gerçekleştirilmesi sürecine bağlılıkları olarak tanımlanmaktadır (Popper ve diğerleri, 2000). Bu yaklaşım beceri ve kapasite gelişimini zenginleştirme üzerine odaklanır ve kendi davranışlarını astlarının gereksinmeleri doğrultusunda değiştirirler (Leithwood ve Jantzi, 2006; Marks ve Printy, 2003; Northouse, 2001; Den Hartog ve diğerleri, 1999; Gronn, 1995; Evers ve Lakoms . . .ki, 1996; Muenjohn ve Anderson, 2007). Bu yaklaşımda liderler, okul vizyonunu oluşturur ve hedefleri belirlerler (Leithwood ve Jantzi, 2000; Castanheira ve Costa, 2011; Leithwood, 1992), çalışanların bireysel motivasyonlarını artırırlar, yüksek performans beklentileri ve başarıya dayalı bir okul iklimi oluştururlar. Aynı zamanda liderler Dönüşümcü çalışanların karara katılımını artırırlar, astlarının beceri ve bilgilerini geliştirirler ve onlara bireysel destek sağlarlar (Silins ve diğerleri, 2002; Bennis ve Nanus, 1997). Hall ve diğerlerine (2008) göre Dönüşümcü liderlik yaklaşımı, yöneticilere sıra dışı liderler olma olanağı sağlar. Bu nedenle McFarlin ve Sweeney (1998), geleceğin başarılı yöneticilerinin Dönüşümcü liderler olarak yetiştirilmeleri gerektiğini vurgulamaktadırlar. Dönüşümcü liderliğin bazı özellikleri vardır. Birincisi, liderin kendi davranışları ve astlarının ona atfettiği davranışlar olarak tanımlanan idealleştirilmiş etki, ikincisi, liderin koç ya da mentor olarak her bir bireye özel birisiymiş ilgi göstermeye yönelik sürekli çabası anlamına genel bireysel ilgi, üçüncüsü, liderin yaratıcı ve yenilikçi olmaları yönünde astlarını güdülemesi anlamına gelen entellektüel uyarımdır. Dördüncü özellik, liderin astlarını ortak amaçlar doğrultusunda güdülemesi olarak bilinen esinlenmiş etkidir (Geijsel ve diğerleri, 2003; Nguni ve diğerleri, 2006; Yu ve diğerleri, 2002; Geijsel ve diğerleri, 2003; Leithwood ve Jantzi, 2005; Leithwood ve diğerleri, 2002; Rafferty ve Griffin, 2004). Sonuncusu da uygulama, süreç ve davranışlar ile ilgili olarak çalışanların örgütsel algılarının olumlu yönde değiştirilmesi anlamına gelen yenilikçi iklim oluşturmadır (Moolenaar ve diğerleri, 2010; Cho ve Dansereau, 2010). Birçok çalışma bu özelliklerin çalışanların performansı ve iş doyumu üzerinde etkilerinin bulunduğunu ortaya koymaktadır (Anderson, 2008; Bass, 1997; Bass ve Avolio, 1994; Bommer ve diğerleri, 2004).Yukarıda değinilen bütün özelliklerin çalışanların ve dolayısıyla da okulun değişimi ve dönüşümü üzerindeki etkileri bu çalışmanın ülkemiz eğitim sistemi bakımından önemini kaçınılmaz kılmıştır. Araştırmanın Amacı Bu araştırmanın iki amacı bulunmaktadır. Birinci amacı Moolenaar ve diğerleri (2010) tarafından geliştirilen Okul Yöneticilerinin Dönüşümcü Liderlik Davranışları Ölçeğinin Türkçeye uyarlanmasıdır. İkinci amaç ise bu ölçeğe dayalı olarak öğretmenlerin ilköğretim okul yöneticilerinin dönüşümcü liderlik davranışlarına dair algılarını ortaya çıkarmaktır. Bu araştırma ile eğitim sistemimiz içerisinde önemli bir yere sahip olan okul müdürlerinin Dönüşümcü liderlik özelliklerini ne düzeyde olduğu belirlenmesi ve bu okul yöneticilerinin Dönüşümcü liderlik davranışlarının kazandırılması için yapılan diğer çalışmalarla da desteklenen bir takım somut öneriler geliştirilmektedir. Araştırmanın Yöntemi Araştırmada tarama modeli kullanılmıştır. Ölçeğin gerçeklik ve güvenirlik çalışmalarının yapılması amacıyla açımlayıcı (exploratory) ve doğrulayıcı (confirmatory) faktör analizleri yapılmıştır. Açımlayıcı faktör analizi, Mardin il merkezi ve ilçelerinde 310 ve doğrulayıcı faktör analiz ise Adıyaman il merkezi ve ilçelerinde görev yapan 390 ilköğretim öğretmeninin araştırmaya katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Bunun sonucunda ülkemizde uygulanabilirliği, geçerlik ve güvenilirliği kanıtlanan ölçme aracı, öğretmen algılarına göre ilköğretim okul yöneticilerinin Dönüşümcü liderlik özelliklerini belirlemek amacıyla, geçerlilik ve uyarlama çalışmalarının dışında kalan Adıyaman (n343) ve Malatya il merkezinde görev yapan (n479) katılımcılar olmak üzere toplam 822 ilköğretim öğretmenine uygulanmıştır. Uyarlama çalışması sonucunda ölçek beşli Likert tipinde 23 maddeden oluştuğu anlaşılmaktadır. Buna göre ölçek, vizyon oluşturma, bireysel ilgi, entelektüel uyarım ve yenilik iklimi oluşturma olmak üzere dört alt boyuttan oluşmaktadır. Ölçekte puan yüksekliği okul yöneticilerinin dönüşümcü liderlik özelliklerinin iyi olduğunu göstermektedir. Ölçeğin kapsam geçerliliği için İngilizce 'den Türkçe' ye çevirisi ve geri çevirisi yapılmış ve bu konuda uzman görüşüne başvurulmuştur. Ölçeğin yapı geçerliliğini ve faktör yapısını incelemek amacıyla açımlayıcı faktör analizi yapılmıştır. Faktörleştirme tekniği olarak temel bileşenler analizi ve varimax dik döndürme tekniği seçilmiştir. Qlçeğin Türkiye koşullarında uygulanabilirliğini doğrulayabilmek için madde faktör ve madde toplam korelasyonları, ayırt edicilik ve madde iç tutarlılık (Cronbach Alfa) gibi madde analizleri yapılmıştır. 4 faktörlü yapı doğrulayıcı faktör analizi ile de test edilmiştir. Açımlayıcı faktör analizinde SPSS 15.0 ve doğrulayıcı faktör analizde ise için Lisrel 8.80 programı kullanılmıştır. Araştırmanın Bulguları Araştırmaya katılan öğretmenlerin demografik özellikleri değerlendirildiğinde katılımcıların % 47.6'sının kadın, %52.4'ü erkek olduğu ve % 41.5'inin ilköğretim birinci ve %58.5'inin de ikinci kademede görev yapmakta olduğu görülmektedir. Ölçeğin uyarlanması sürecinde yapılan araştırmaya ilişkin iki araştırma bulgusu elde edilmiştir. Birinci bulguda, ölçeğin uyarlanmasına ilişkin açımlayıcı faktör analizinde, KMO 0.95 ve Bartlett testinin X2(253)5265,175; pc.01 olması dağılımın çok değişkenli normal dağılımdan geldiğini göstermektedir. Faktör yük değerlerinin kabul düzeylerine göre bir maddenin (22. madde) yük değerleri farkının 0.1 den büyük olması nedeniyle maddenin ölçekten çıkarılmasına karar verilmiştir. Buna göre, 23 madde ve 4 alt ölçekten oluşan ölçek, toplam varyansm % 69.31'ini açıklamaktadır. Ölçeğin tamamına ilişkin Cronbach Alfa güvenirlik kat sayısı 0.96'dır. Doğrulayıcı faktör analizinde ise, x2 506.93, df 224, x2/df 2.3, GFI 0.90,AGFI0.85,NFI0.98, NNFI0.98, CFI0.98 ve RMSEA 0.066 olduğundan ve ölçeğinin iyi bir model olduğu sonucuna ulaşılmıştır. İkinci bulgu ise katılımcı öğretmenlerin % 61.2'si müdürlerin okul vizyonunun paydaşlarca benimsenmesine, % 72.0'ı öğretmenlerin bireysel ilgi, % 64,8'i okulda yenilik ikliminin oluşturulması, % 65,1'i öğretmenlerin bireysel ilgi anlamında desteklenmesine önem verdiğini belirtmişlerdir. Öğretmenlerin cinsiyet değişkenleri ile ölçeğin alt boyutları arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (p.05). Buna göre, erkek öğretmenler kadın öğretmenlere göre, okul yöneticilerinin Dönüşümcü liderlik özelliklerinin daha iyi olduğunu belirtmişlerdir. İlköğretim okullarında görev yapan farklı statülerdeki öğretmenlerin algılarına göre, okul yöneticilerinin dönüşümcü liderlik davranışları alt ölçekleri arasında anlamlı bir farklılık yoktur (p.05). Araştırmanın Sonuçları ve Öneriler Okul Yöneticilerinin Dönüşümcü Liderlik Davranışları Ölçeğinin uyarlanması çalışması sonucunda ölçeğin geçerli ve güvenilir nitelikte olduğu anlaşılmıştır. Hem açımlayıcı hem de doğrulayıcı analizlerle test edilen ölçekten sadece bir madde atılmıştır. Ölçeğin iyilik uyum indeksleri yeterli ölçüdedir. Bu çalışmada elde edilen sonuçlara göre öğretmenler, müdürlerinin vizyon geliştirme, bireysel ilgi, entellektüel uyarım ve yenilikçi iklim oluşturma davranışları konusunda genelde olumlu bir algıya sahiptirler. Yine araştırmada elde edilen bir sonuca göre öğretmenler, müdürlerinin liderlik özelliklerinin ve iletişim becerilerinin iyi olduğunu ve kendilerini yeterli bir şekilde güdülediklerini belirtmişlerdir. Bu sonuçlar değişik araştırmalar tarafından da desteklenmektedir. Araştırma sonuçlarına göre, okul yöneticilerinin dönüşümcü liderlik rolünü gerçekleştirme düzeyinin yükseltilmesi amacıyla, üniversite-bakanlık işbirliği, yöneticilikte eğitim yönetimi alanında lisansüstü eğitim koşulu aranması, yönetici atamalarında politik etkilerden uzak yeterlilik ölçütlerinin esas alınması ve öğretmenlerin kuramsal adanmışlığınm sağlanmasına uygun bir okul kültürünün oluşturulması önerilerine yer verilmiştir. Problem Statement: Transformational leadership increases organization members’ commitment and engagement in meeting organizational goals and it enhances skills and capacities. Many studies reveal that transformational leadership behaviors, such as idealized influence, inspirational motivation, individualized consideration, innovative climate, and intellectual stimulation, are positively related to better performance and increased job satisfaction. It is considered that since managers of the future will be transformational leaders, they should be trained as transformational leaders. Purpose of the Study: The main purpose of this study is to introduce usability of the Cross-Cultural Adaptation of Headmasters’ Transformational Leadership Scale. It also purposes to discover headmasters’ behaviors based on teachers’ perceptions. Methods: In this study, a descriptive statistical model was employed, and 822 teachers participated in the Malatya (n442) and Adıyaman (n380) provinces. The sample of this study was chosen by a purposive sampling method. Exploratory Factor Analysis (EFA) was employed to obtain evidence related to construct validity of the scale, and it administered on 330 primary schools teachers in Mardin. For Confirmatory Factor Analysis (CFA), it was administered to 390 teachers in Adıyaman, Turkey. Findings and Results: After EFA and CFA processes, it was proven that this scale is valid and usable for the Turkish context. As a result of the reliability and validity processes, the adapted form of the scale was composed of 23 items. Item sub-factor correlation was between 0.78 and 0.90, and item total correlation was between 0.61 and 0.80. Cronbach value was found to be 0.96. Other values found were 0.87 for vision building; 0.88 for individual consideration; 0.92 for intellectual consideration; and 0.91 for the innovative climate sub-dimension. As a result, it was discovered that 61.22% of the teachers remarked that their headmasters provided participation for vision building; 72.02% stated that their individual consideration were valued; and 65.07% claimed that their individual stimulation was supported. Finally, 80% asserted that they were encouraged for an innovative climate in their organizations. Conclusion and Recommendations: Results reveal that teachers’ perceptions about their headmasters’ transformational leadership behaviors are positive in vision building, individual consideration, intellectual stimulation, and innovative climate. They perceive their headmasters’ leadership qualities and communicative skills positively. It is recommended that headmasters who are incompetent should be trained carefully through in-service programs Daha fazlası Daha az
Karadağ, Engin | İşçi, Sabiha | Öztekin, Özge | Anar, Suat
Article | 2016 | İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi17 ( 2 ) , pp.107 - 110
In this meta-analysis the effect of school climate considered as an academic achievement was tested. In the literature review, 153 studies were found and 62 of them were included in this meta-analysis. With this study, 62 studies, independent from each other, were brought together and 81.233 study subjects were included in the sample group. The results of the analyses performed with random effects model revealed that school climate has a moderate effect on students’ academic achievement. It was found that only the year of publication was a moderator variable from all the moderators of lesson, sample group, type of publication and ye . . .ar of publication. According to the results obtained from this study, school climate is a significant variable for academic achievemen Daha fazlası Daha az
İnceçay, Görsev | Akyel, Ayşe S.
Article | 2014 | Turkish Online Journal of Qualitative Inquiry5 ( 1 ) , pp.1 - 12
Bu çalışmanın amacı (1) İngilizceyi yabancı dil olarak öğreten Türk öğretmenlerin Ortak Dil olarak İngilizce hakkındaki algılarını ve (2) bu öğretmenlerle öğretmen eğiticilerinin İngilizcenin ortak dil olarak kullanılmasının öğretmen eğitimi üzerindeki rolünün araştırılmasıdır. Veriler anket ve yarı- yapılandırılmış görüşmelerden sağlanmıştır. İstanbulda iki üniversitede çalışan 100 öğretmen anketi yanıtlamıştır. Bu katılımcılar arasından rastgele seçilen 10 öğretmen ve iki üniversitenin dil öğretmen eğitimi bölümlerinde çalışan rastgele seçilmiş 10 öğretmen eğitici ile görüşme yapılmıştır. Çalışmanın sonucunda alan için önemli bulg . . .ular elde edilmiştir. The aim of this study is to investigate the perceptions of; (1) Turkish EFL (English as a Foreign Language) teachers about ELF, (2) Turkish EFL teachers and teacher educators about the role of ELF on language teacher education. Data came from a questionnaire and semi-structured interviews. A hundred Turkish EFL teachers working at two universities in Istanbul responded to the questionnaire. Ten randomly selected EFL teachers and 10 teacher educators working in language teacher education departments of two universities were interviewed to elicit their views about the role of ELF in language teacher education. Findings of the study revealed a number of important results and implications for the field Daha fazlası Daha az
Gürsoy, Akile
Article | 2013 | Spor Bilimleri Dergisi24 ( 2 ) , pp.1 - 5
Physical activity, as a crucial reflection of healthy lifestyles the fields of sports and physical activity indicate the impor- continues to be a challenge for all populations throughout tance of appropriate and sustainable physical activity pro- the world. Perceptions of disability and reaction to real or grams. With reference to country and community profiles imagined difficulties seem to significantly affect the attain- and specific case studies, this presentation aims to explore ment of desired personal goals in physical activity levels. the complexity of the above factors. In an age of modernity Personal attributes, social & . . .; cultural conditions as well as where the necessity of daily physical exercise and bodily historic specificities seem to influence individual and com- movement is recognized and revered, it argues for the sim- munal behavior patterns related to physical activity. New plicity and beauty of reaching individual potentials of physi- theoretical understandings in both disability studies and cal and spiritual enhancement Daha fazlası Daha az
Berman, Zuhar Rende
Article | 2018 | INTERNATIONAL JOURNAL OF EARLY CHILDHOOD SPECIAL EDUCATION10 ( 2 ) , pp.62 - 74
This study examined the effect of the Group Affection Activities (GAA) on social interactionof two preschool- aged children with Autism Spectrum Disorder (ASD) and theirsame-aged peers. In addition to the music group activities, the main component of theGAA game learning activities and peer-training were integrated into the intervention. Fivepeers were trained on how to interact with the target participants of the study. This includinginitiation of and responding to initaiations through means of both verbal and nonverbalcommunication acts during free play. This study utilized a case study design with anABAB model revealed that impro . . .ved rates of social interactions were associated with thepresence of the intervention. The findings agree with those reported by previously conductedstudies, however the maintenance and generalization of improved interactionskills remain to be of a great concern. It is suggested that in order to address this importantissue, an intervention program combining the Group Affection Activities with peertrainingshould be systematically integrated into early childhood curriculum and implementedfor all to benefit Daha fazlası Daha az
Görgün, Melih
Article | 2018 | Turkish Studies (Elektronik)13 ( 22 ) , pp.239 - 250
The individuals choose to migrate in order to find better livingconditions and life standards. Migration processes may be inevitable,voluntary, permanent, or temporary. The individuals may be considereddifferent in the location, to which they have migrated. The perception ofthe citizens in the target country is an important dynamic constitutingmigrants’ image in the country, in which they emmigrated.Another important aspect is how the migrants perceive their newlives. The image of migrants in the receiving country is closely relatedwith their culture, educational status, knowledge, skills, and many othercharacteristics. There are al . . .so different perspectives in the nature ofmigration. In other words, migration movements are highly related withdifferent disciplines as economy, culture, security, society and so on. Inother words, especially in the perspective of international migrationmovements, different cultures and structures meet in the samegeography.In the international relations, the internal dynamics of the term“image” include different ingredients as the relationship and the tensionbetween the states, treaties, politically or economically historicalbackgrounds, the quality of the migrants in the terms of education,knowledge, skills etc. and the perception of both citizens about differentcultures.In the present study, the image of Turkey and Turks in the USA willbe analyzed and how the individuals, who have migrated from Turkey to the USA, have created their image in their new environments will bediscussed from a historical aspect. Bireylerin göç hareketlerinin en önemli sebeplerinden biri, şüphesizdaha kaliteli bir yaşam sürdürebilme isteğidir. Göç hareketleri çeşitlişekillerde gerçekleşebilir. Ulus içi, uluslararası, kısa süreli, uzun süreli,kalıcı, geçici, mevsimlik gibi birçok alt kategori, göç hareketlerinindoğasını anlamakta bizlere yardımcı olabilir. Bireylerin göç ettiklericoğrafyadaki toplum ve bu toplumun algısı, göçmenlerin bu coğrafyadaoluşturacakları imaj ile yakından ilgilidir.Bu imaj aynı zamanda göç eden bireylerin o zamana kadar yaşadığıhayat, değerleri, gelenekleri, kültürleri, bilgileri, eğitim seviyeleri ile deyakından ilgilidir. Özellikle uluslararası göç hareketleri, ekonomi,toplum, güvenlik, sağlık ve toplum gibi farklı disiplinlerle de ilişki halindeolduğundan konunun içeriği biraz daha karmaşık görülebilir. Bir başkasöylemle, uluslararası göç hareketleri, farklı toplumları, farklı kültürlerive farklı dünya görüşlerini aynı coğrafyada birleştiren bir yapıdaolmaktadırlar.Uluslararası ilişkiler perspektifinden ele alındığında, “imaj”kavramı birçok farklı dinamiği de içinde barındırır. Ülkeler arası ilişkiler,gerilimler, antlaşmalar, ekonomik ya da siyasi açıdan tarihsel altyapı, göçeden bireylerin eğitim kalitesi, bilgi ya da yetenek seviyeleri ve şüphesizher iki ülkeye mensup bireylerin algı seviyeleri bu dinamiklerden sadecebazılarıdır.Bu çalışmada Türkiye’den Amerika’ye göç etmiş bireylerin, zamaniçerisinde oluşturduğu imajın nasıl şekillendiği ve hangi dinamiklerdenetkilendiği, tarihsel perspektifte incelenecektir Daha fazlası Daha az
İnceçay, Volkan
Article | 2015 | Turkish Online Journal of Qualitative Inquiry6 ( 2 ) , pp.74 - 96
Yapılandırmacı yaklaşımı takip eden bu çalışma hizmet öncesi İngilizce öğretmenlerinin yabancı dil sınıfı ile ilgili var olan bilgilerini metafor analizi yöntemi ile ortaya çıkarmayı amaçlamıştır. 2012-2013 eğitim-öğretim yılının bahar döneminde bir vakıf üniversitesinde verilmekte olan bir yıllık yoğun bir pedagojik formasyon programının okul deneyimi dersine kayıt olan iki hizmet öncesi İngilizce öğretmeni çalışmada yer almışlardır. Bahsi geçen okul deneyimi döneminin araştırmaya katılan öğretmenler tarafından dile getirilen metaforlar üzerinde bir etkisinin olup olmadığı da ayrıca incelenmiştir. Bu yapılırken, katılımcılardan çal . . .ışma boyunca belirttikleri metaforlar üzerinde yansıtıcı bir şekilde düşünmeleri istenmiştir. Araştırmada veriler metafor tamamlama, yarı-yapılandırılmış görüşme ve takip amaçlı gönderilen elektronik postalarla toplanmıştır. Elde edilen verilerin nitel analizinin sonucunda hizmet öncesi İngilizce öğretmenlerinin mesleğe başlamadan önce tabula rasa olmadıkları ve metafor kullanımının örtülü bilgilerin gün yüzüne çıkarılmasında etkili bir yöntem olduğu belirlenmiştir. Bunun yanı sıra gerçek sınıf ortamında elde edilen öğretim tecrübesinin çalışmada yer alan hizmet öncesi İngilizce öğretmenlerinin okul deneyimi başlamadan önce ifade ettikleri metaforlar üzerinde bir derece etkili olduğu belirtilebilir. Drawing on constructivist perspectives, this study aimed to investigate the tacit knowledge of pre- service English teachers regarding the foreign language classroom by discovering their belief systems mainly through a metaphor analysis. The participants consisted of two pre-service teachers, who enrolled in a practicum class of a one-year intensive teaching certificate course offered at an English-medium foundation university located in Istanbul, Turkey, during the spring semester of 2012-2013 academic year. The possible effects of practice teaching period on the metaphors were also explored. In so doing, the participants were requested to reflect on the metaphors they generated. In this exploratory design, the data collection tools included a metaphor completion task, a semi-structured interview, and follow-up e-mails. The results suggested that pre-service teachers do not enter teacher education as a tabula rasa and that the use of metaphors to reveal previous knowledge was a useful instrument. It was also found that real teaching experience seemed to influence the metaphors expressed prior to practicum. Implications and applications for teacher education and suggestions for future research are discussed Daha fazlası Daha az
Çakmak, Gonca Demircigil | Demirhan, Canay İşcan | Kadıoğlu, Ela | Hazır, Fatma Bıkmaz | Çok, Figen | Çakır, Hüseyin | Malmfors, Torbjörn
Article | 2013 | Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi46 ( 1 ) , pp.225 - 248
Kimyasal maddelerin güvenli kullanımı ile ilgili toplumda genel bilgi eksikliği olması, özellikle çocukları kimyasal maddeler konusunda bilinçlendirmenin gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu amaçla Avrupa Birliği Yaşam boyu Öğrenme Programı Leonardo da Vinci (LdV) Ortaklık Projeleri kapsamında “?ç ve dış ortam kimyasal maddelerin zararları konusunda çocukların farkındalıklarını arttırmak” adlı bir proje hazırlanmıştır. Proje için üç ülkedeki (Türkiye, Polonya, ?sveç) sekiz kurumdan oluşan disiplinler arası bir ekip oluşturulmuştur. Hazırlanacak eğitim materyalinin temel kavramlar, evimizdeki ilaçlar, ev içi temizlik ürünleri, pestis . . .itler, plastikler, çevresel sigara dumanı ve karbonmonoksit başlıklarını içermesi planlanmış ve DVD ile öğretmenlere yönelik bir el kitabı hazırlanmıştır. Çalışmada ilköğretim 4. ve 5. sınıfa devam eden yaşları yaklaşık 10-12 arasında olan çocuklardan oluşan iki deney ve iki kontrol grubu yer almıştır. Araştırma sonucunda, ele alınan kimyasallar ve bunların kullanımına ilişkin, deney grubundaki öğrencilerin kontrol grubundaki öğrencilere göre son testte daha fazla doğru yanıt verdikleri elde edilmiştir. Etkileşimli bir süreçte kullanılacak bu öğretim materyalinin Fen ve Teknoloji dersi öğretim programlarındaki boşluğu doldurması ve çocukların daha bilinçli bireyler olarak gelişmelerine katkıda bulunması beklenmektedir. There is a need for raising the awareness of safe usage of chemicals in children due to the lack of information on this issue. For this purpose a project was developed titled as of “Raising awareness of children about harmful effects of indoor and outdoor chemicals” in the frame of European Union Lifelong Learning program Leonardo da Vinci (LDV) Partnership Projects. For this project, an interdisciplinary team was formed from eight institutions in three countries (Turkey, Poland and Sweden). The titles of the education material were composed of basic concepts, medicines at home, household cleaners, pesticides, plastics, environmental tobacco smoke and carbonmonoxide. A DVD and teachers’ manual were prepared including these subjects. The present study present information provided by the post test with both two experimental and two control groups after demonstration of the educational material (DVD) to 4th and 5th grade students aged between nearly 10 and 12. Results of the post test showed that students in the experimental group gave more correct answers than controls. The present educational material is expected to become a supplementary material for Science and Technology course and to contribute children’s to become more conscious individuals Daha fazlası Daha az
Made, Enisa
Other | 2009 | İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi10 ( 2 ) , pp.39 - 52
The purpose of this study was to investigate the possible effects of personal variables and perceived selfefficacy in eliciting social support on the three successive burnout dimensions; emotional exhaustion (EE), depersonalization (DP) and reduced personal accomplishment (RPA) in Turkish EFL teachers. 63 Turkish EFL teachers working at a Preparatory School of an English-medium Turkish university in Istanbul participated in the study. Data came from an adapted version of Maslach Burnout Inventory-Education Survey developed by Friedman (1999a) to measure teacher burnout, and two subscales, the Perceived Self- Efficacy in Eliciting So . . .cial Support from Colleagues (PSESSC) and the Perceived Self-Efficacy in Eliciting Social Support from Principals (PSESSP) developed by Friedman and Kass (2002) to assess teachers’ perceived self-efficacy beliefs in eliciting support from their principals and colleagues. The findings of the study revealed that, there was a significant correlation among burnout, personal variables and perceived selfefficacy beliefs in eliciting social support both from principals and colleagues. The results were discussed in the light of the related literature and some suggestions were offered Daha fazlası Daha az
Inal, H. Serap
Article | 2013 | Spor Bilimleri Dergisi24 ( 2 ) , pp.71 - 75
The disability sports in Turkey covers three main areas of sports: adapted physical education/activity in schools, adapted physical activity as recreational sports and adapt- ed performance sports..Regardless of any functional level, age and gender, the resources are distributed evenly and the training and knowledge transfer facilities provided equally. Although the Ministry of Education is responsible in giving education in disability sports for the future physical education and sports teachers inuniversities, themu- nicipalities, and non-governmental organizations are also effective in this issue. Improving the knowledge of people . . . working in disability sports through in-service trainingsand university education also aims to upgrade their awareness and improve their management skills Daha fazlası Daha az