Filtreler
Bir Hastanede Çalışan Hemşirelerin İlaç Hatası Bilgi Düzeyi ve İlaç Hatalarının Raporlanması ile İlgili Görüşlerinin Değerlendirilmesi

Aydın, Seçil Semiz | Akın, Semiha | Işıl, Özlem

Article | 2017 | Hemşirelikte Eğitim ve Araştırma14 ( 1 ) , pp.14 - 24

Amaç: Bu çalışma hemşirelerin ilaç hatası bilgi düzeyi ve ilaç hatalarının raporlanmasına ilişkin görüşlerinin değerlendirilmesi amacıyla planlandı.Yöntem: Tanımlayıcı-kesitsel nitelikte bir araştırmadır. Araştırma örneklemini 114 hemşire oluşturdu. Veriler, İlaç Hatalarının Raporlanmasına Yönelik Düşünceler ve İlaç Hatası Bilgi Durumunu Belirleme Formları kullanılarak elde edildi.Bulgular: Yaş ortalaması 29.377.10 olan hemşirelerin %51.8'i lisans mezunudur. İlaç Hatası Bilgi Durumu Belirleme Formu puan ortalaması 82.5217.19 bulundu. Araştırma grubunun çoğu (%94.7) ilaç güvenliği eğitimi aldığını, %78.1'i ilaç hatalarının raporlanma . . .sını başarı ölçütü olduğunu bildirdi. Hemşireler ilaç hatalarını raporlamaları durumunda %8.8'i bu hatanın kişisel yetersizlik olarak algılanacağını, %4.4'ü işinin tehlikeye gireceğini, %4.4'ü raporlamanın işe yaramayacağını düşünmektedir. Hemşirelerin üçte biri (%28.9) ilaç hatası ile ilgili sorunları kendi aralarında çözülebileceğini, %9.6'sı nasıl raporlama yapılacağını bilmediklerini, %0.9'u ise ilaç hatalarının raporlanmasına gerek olmadığını bildirdi. Sonuç: Verilen eğitimlerde ilaç hatalarının raporlamasını çalışanın cezalandırılması olarak algılanmaması gerektiği ve raporlama sürecinin hasta güvenliğinin sağlamaya yönelik önemli bir uygulama olduğunun vurgulanması önem taşımaktadır. Hemşirelerin ilaç hatası raporlama konusundaki bilgilerini daha etkin şekilde uygulamaya yansıtabilmeleri amacıyla kurumsal stratejilerin geliştirilmesi ve eğitimlerin planlanması önerilmektedir Aims: The aim of this study is to assess nurses’ levels of knowledge regarding medication errors and their views on reporting medication errors.Methods: The research adopted a descriptive, cross-sectional design and the study sample comprised 114 nurses. Data were gathered using two assessment forms: “Views on Reporting Medication Errors” and “Assessment of Knowledge of Medication Errors”.Results: The mean age of nurses was 29.377.10 years, 51.8% of the sample completed an undergraduate nursing program. The mean score of the “Assessment of Knowledge on Medication Errors” was 82.5217.19. Nearly all nurses (94.7%) completed training in medication safety, 78.1% of nurses perceived the act of medication error reporting as a successful criterion. In the case of reporting medication errors, 8.8% of nurses perceived that reporting medication errors can be considered a personal incompetency, 4.4% reported that it would put their job in jeopardy, and 4.4% stated it would be of no use to report errors. One out of every three nurses (28.9%) claimed any problem could be settled among themselves, 9.6% of them stated that they do not know how to report errors, and 0.9% of the nurses stated that there was no need for reporting any errors.Conclusion: In training sessions which encourage the staff to report medication errors for patient safety, it is important not to consider a medication error reporting system as a punishment for employees but as a crucial part of the system. It is suggested that corporate strategies be developed and training programs be planned in order to improve nurses’ skills for better reporting of medication error Daha fazlası Daha az

Öğretmenlerin Tükenmişliğini Etkileyen Faktörler: Cinsiyetin ve Medeni Durumun Etkisine Yönelik Bir Meta-Analiz Çalışması

Çoğaltay, Nazım | Anar, Suat | Karadağ, Engin

Article | 2017 | Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi32 ( 3 ) , pp.695 - 707

Bu meta-analiz çalışmasında öğretmenlerin cinsiyet ve medeni durum değişkenlerinin tükenmişlikleri üzerindeki etkisi test edildi. Bu çalışmayla cinsiyet-tükenmişlik ile ilgili birbirinden bağımsız 31 araştırma bir araya getirilerek 11.651 kişilik örneklem grubu; medeni durum-tükenmişlik ile ilgili birbirinden bağımsız 18 araştırma bir araya getirilerek 5.486 kişilik örneklem grubu elde edildi. Rassal etki modeli kullanılarak yapılan analiz sonuçları, cinsiyet değişkeninin öğretmenlerin duygusal tükenmişliğini, medeni durum değişkeninin ise öğretmenlerin duyarsızlaşmasını etkilediğini gösterdi. Bulgular, kadın öğretmenlerin erkek öğr . . .etmenlere göre daha fazla duygusal tükenmişlik yaşadığını, bekâr öğretmenlerin ise evlilere göre daha fazla duyarsızlaşmaya maruz kaldıklarını gösterdi. In this meta-analytical study, the effect of the variables, gender and marital status, on teachers’ exhaustion was tested. Within this study, a sample group of 11,651 individuals was obtained by bringing together 31 separate studies on gender-exhaustion, and a sample group of 5,486 individuals by bringing together 18 separate studies on marital status-exhaustion. The results of the analysis, obtained by applying the Russell model of effect, demonstrated that the gender variable affects teachers’ emotional exhaustion, and the marital status their desensitization. The findings demonstrated that female teachers experience more emotional exhaustion than male teachers and that single teachers are exposed to desensitization more than the married ones are Daha fazlası Daha az

4MAT Öğretim Modeli, Bütünsel Beyin Modeli’nin Fen Dersi Öz Yeterlik Algısına Etkisi

Tezcan, Gamze | Güvenç, Hülya

Article | 2017 | Ahi Evran Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi18 ( 3 ) , pp.193 - 214

Araştırmanın amacı 4MAT Öğretim Modeli ve Bütünsel Beyin Modeli ile öğretimin Fen Bilimleri dersi öz yeterlik algısı üzerindeki etkilerini saptamak ve bu etkileri birbirleri ve araştırma-sorgulamaya dayalı öğretimin etkisi ile karşılaştırmaktır. Öğretimlerin öz yeterlik algısı üzerindeki etkilerinin öğrenme stillerine göre farklılaşıp farklılaşmadığı da araştırılmıştır. Araştırma statik grup ön test-son test deneysel desende, 68 6. sınıf öğrencisinin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Fen Bilimleri dersinde, gruplardan birinde 4MAT Öğretim Modeli, diğerinde Bütünsel Beyin Modeli, kontrol grubunda araştırma-sorgulama öğretim yaklaşım . . .ı uygulanmıştır. Veri toplama araçları olarak Fen Bilimleri Dersi Öz Yeterlik Algısı Ölçeği ve Kolb Öğrenme Stili Envanteri III uygulanmıştır. Sonuç olarak, 4MAT Öğretim Modeli'nin öz yeterlik algısını olumsuz etkilediği, diğer öğretimlerin ise her hangi bir etkiye yol açmadığı ve öğretimlerin öz yeterlik algısı üzerindeki etkilerinin farklılaşmadığı saptanmıştır. 4MAT Öğretim Modeli'nin öğrencilerin öz yeterlik algılarındaki öğrenme stillerinden kaynaklanan farklılıkları ortadan kaldırdığı ve diğer öğretimlerin öz yeterlik algısı üzerindeki etkilerinin öğrenme stillerinden bağımsız olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır In order to increase achievement in science, various arrangements were made and continued to be made. In 2013, by the last arrangement in the Science Course Teaching Program (MEB, 2013), inquiry based teaching approach is started to be suggested. Despite this teaching approach is an efficient one in science teaching, it may not create similar amount of pleasure in all students for doing research because of their individual differences. These individual differences include brain dominance and learning style. Therefore, it is important to compare the effects on science teaching of the 4MAT Teaching Model and the Whole Brain Model, which are learning style models that take into account brain dominance and to compare those effects with the ones of inquiry based instruction. In addition, it is also important to compare those effects of the models with each others’. In spite of the all similarities, they differ in the learning styles that they defined and in the brain hemispheres that they consider. 4MAT Teaching Model is based on the Kolb Learning Styles; while the learning styles given in Whole Brain Model are determined according to the dominantly used brain hemisphere. Another difference between the models is that 4MAT Teaching Model activates only the classically known cerebral hemispheres. However, besides these hemispheres, Whole Brain Model takes into account also the hemispheres of the limbic system. Finally, 4MAT Teaching Model activates brain hemispheres sequentially in a cycle; whereas Whole Brain Model does not follow a cycle, it activates the brain hemispheres by taking into account the subject flow. These differences may also result in differences in learning outcomes. When, self-efficacy belief is under consideration as an affective outcome, it was foreseen that Whole Brain Model, which considers the limbic system that controls emotions will provide superiority. Therefore the main purpose of this research is to examine and compare the effects of 4MAT Teaching Model, Whole Brain Model, and inquiry based instruction on science course self-efficacy. In addition, it was also examined whether the effects of these instructions on the science course self-efficacy beliefs differentiate according to the learning styles of the students or not. The study was designed in a static group pre-test and post-test experimental design. Participants of the study were 68 6th grade students in three classes of a middle school. These three classes were assigned randomly as Experiment I, Experiment II and the control group. The system in our body unit was instructed through 4MAT Teaching Model in Experiment I group, Whole Brain Model in Experiment II group and inquiry in control group for 32 class hours. While preparing the lesson plans, the elements of the teaching program (MEB, 2013) such as outcome, content, assessment and evaluation were kept in all of the groups’ plans. The only difference in the groups’ lesson plans were tried to be created in learning and teaching processes. While collecting data, Science Course Self-Efficacy Scale developed by Ilgaz (2011) was applied as a pre and post test. The scale consists of learning beliefs and skill beliefs subscales. The Cronbach-alpha coefficient for these subscales and the whole scale was calculated as 0.83, 0.83 and 0.87, respectively (Ilgaz, 2011). In order to determine the learning styles of the students, Kolb Learning Style Inventory III was applied before the experimental procedures. The adaptation of the inventory in Turkish was conducted by Gencel (2006). The correlation between the Turkish version and the English version was calculated as 0.77 and the reliability coefficients of the subscales of the Turkish version were found to be changed between 0.71 and 0.84 (Gencel, 2006). During the analysis of the data, non-parametric tests were used as the data did not show a normal distribution. These used tests are Wilcoxon Signed Test, Kruskal Wallis Test and Mann Whitney U Test. In addition, while comparing the effects of the models and inquiry based instruction with each other Analysis of Covariance Test (ANCOVA) which is a parametric test was conducted by converting the data to a normally distributed one; since ANCOVA does not have a nonparametric alternative. The first finding revealed that science teaching by using 4MAT Teaching Model caused a decrease in science course self-efficacy. It may be results from the extra work load, such as creating a product related to subject, that the model brings to the students. This work load may make the students get bored. In the line with this inferring, in another study, students criticize the model as being boring and time consuming (Aktaş, 2011). On the other hand, Whole Brain Model and inquiry based instruction did not cause any change in students’ self-efficacy beliefs. The second finding showed that there was not any difference between these three different instructions’ effects on science course self-efficacy. This is a surprising result. Since, Whole Brain Model takes into account the limbic system which regulates the emotions, it was expected that it will positively affect the self-efficacy beliefs which is an affective characteristic. In literature, the effects of Whole Brain Model on only two of the affective characteristic, attitude (Tokcan, 2007) and motivation (Bawaneh, Md Zain, Saleh & Abdullah). However, there is not another study investigating the effect of the model on self-efficacy. Finally, it was found that 4MAT Teaching Model eliminated the differences in self-efficacy believes according to the students’ learning styles. Since, the model rooted from the Kolb’s Learning Style Model, this result is a reasonable result. Whereas, in the groups in which Whole Brain Model and inquiry base instruction were used, any differences in science course self-efficacy beliefs stems from learning styles were not detected before and after the experimental processes Daha fazlası Daha az

Öğretim Programlarımızda Finansal Okuryazarlık

Güvenç, Hülya

Article | 2017 | İlköğretim Online (elektronik)16 ( 3 ) , pp.935 - 948

Bu çalışmanın amacı okul öğretim programlarımızda yer alan finansal okuryazarlık öğrenme çıktılarını saptayarak öngörülen finansal okuryazarlık düzeyini ortaya koymaktır. Bu araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden yönlendirilmiş içerik analizine başvurulmuştur. Araştırma verileri ilk, orta ve lise düzeyindeki 79 ders öğretim programından doküman analiziyle elde edilmiştir. Belirlenen öğrenme çıktılarının öğretim basamaklarına ve derslere dağılımı incelenmiş, Bloom Taksonomisinin yeniden düzenlenmiş haline göre çözümlemeleri yapılmıştır. Araştırma sonucunda ilkokulda diğer basamaklara göre daha fazla finansal okuryazarlık öğrenme . . .çıktısı yer aldığı, sosyal bilgiler ve matematik derslerinin ön plana çıktığı görülmüştür. Öğrenme çıktılarında tasarruf, bütçe ve bilinçli tüketicilikle ilgili bilgilerin kavranmasının öngörüldüğü belirlenmiştir. Öngörülen öğrenme çıktılarının bireyin günlük gereksinimlerini karşılamaktan uzak olduğu görülmüştür The aim of this study is to explore the curriculum objectives of financial literacy in Turkey. Directed content analysis, which is a qualitative research method, has been used. Research data were obtained through document analyses. Curriculum of 79 courses examined from primary, middle and high school. Learning outcomes were analyzed according to the revised version of the Bloom Taxonomy and in this way foreseen competencies related to financial literacy and their levels were attempted to be defined at both the content and cognitive process levels. The results of this study indicated that aims related to financial literacy are dispersed into various courses such as social studies, mathematics, and electives courses. Basic information related to money, budget, and conscious consumption were handled throughout this lectures and objectives at the level of understanding predominated within the cognitive processe Daha fazlası Daha az

Farklı Dikkat Türlerine Göre Tasarlanmış Çoklu Ortam Öğrenme Çevrelerinin Göz İzleme Yöntemi İle Değerlendirilmesi

Bayraktar, Duygu Mutlu | Bayram, Servet

Article | 2017 | Erzincan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi19 ( 2 ) , pp.119 - 138

Bu çalışmada, öğrencilerin farklı dikkat türüne (odaklanmış - bölünmüş) göre hazırlanmış çoklu ortam öğretim tasarımlarını kullanmalarının geri getirme performanslarına etkisi incelenmiştir. Bu amaçla göz izleme (eye tracking) verilerinden faydalanılarak sonuçlar güçlendirilmiştir. Çalışma grubu, 99 üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Öğretimsel çoklu ortamlar olarak bölünmüş ve odaklanmış dikkat türüne göre tasarlanmış iki ortam araştırmacı tarafından geliştirilmiştir. Geri getirme performansı ve göz izleme cihazından elde edilen veriler analiz edilmiştir. Öğrenenler, odaklanmış dikkat türünde hazırlanan çoklu ortam öğretim tasa . . .rımlarında daha yüksek geri getirme performansı göstermişlerdir. Sonuçlara göre; bölünmüş ve odaklanmış dikkat türündeki ortamlardaki odaklanma sayıları arasında anlamlı fark olmadığı ortaya çıkmıştır. Öğrenenlerin görsellere, metinlerden daha çok odaklandığı görülmüştür In this study, the effect of using multimedia learning environments design prepared according to different attention types (focused - split) by learners on recall performances was examined. For this purpose, the results were strengthened via using eye tracking data. The study group contains 99 university students. Two environments designed as educational multimedia according to split and focused attention. The study group was divided into two groups randomly. Then the data obtained from recall performance and eye tracking device were analyzed. The learners obtained higher recall performance in multimedia prepared according to focused attention type. It was revealed that the learners using multimedia in split or focused attention type showed no difference in terms of fixation numbers obtained from eye tracking device. It is observed that the learners focus more on pictures than text Daha fazlası Daha az

Öğretim Programlarımızda Finansal Okuryazarlık1

Güvenç, Hülya

Article | 2017 | İlköğretim Online (elektronik)16 ( 4 ) , pp.935 - 948

Bu çalışmanın amacı okul öğretim programlarımızda yer alan finansal okuryazarlık öğrenme çıktılarını saptayarak öngörülen finansal okuryazarlık düzeyini ortaya koymaktır. Bu araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden yönlendirilmiş içerik analizine başvurulmuştur. Araştırma verileri ilk, orta ve lise düzeyindeki 79 ders öğretim programından doküman analiziyle elde edilmiştir. Belirlenen öğrenme çıktılarının öğretim basamaklarına ve derslere dağılımı incelenmiş, Bloom Taksonomisinin yeniden düzenlenmiş haline göre çözümlemeleri yapılmıştır. Araştırma sonucunda ilkokulda diğer basamaklara göre daha fazla finansal okuryazarlık öğrenme . . .çıktısı yer aldığı, sosyal bilgiler ve matematik derslerinin ön plana çıktığı görülmüştür. Öğrenme çıktılarında tasarruf, bütçe ve bilinçli tüketicilikle ilgili bilgilerin kavranmasının öngörüldüğü belirlenmiştir. Öngörülen öğrenme çıktılarının bireyin günlük gereksinimlerini karşılamaktan uzak olduğu görülmüştür The aim of this study is to explore the curriculum objectives of financial literacy in Turkey. Directed content analysis, which is a qualitative research method, has been used. Research data were obtained through document analyses. Curriculum of 79 courses examined from primary, middle and high school. Learning outcomes were analyzed according to the revised version of the Bloom Taxonomy and in this way foreseen competencies related to financial literacy and their levels were attempted to be defined at both the content and cognitive process levels. The results of this study indicated that aims related to financial literacy are dispersed into various courses such as social studies, mathematics, and electives courses. Basic information related to money, budget, and conscious consumption were handled throughout this lectures and objectives at the level of understanding predominated within the cognitive processe Daha fazlası Daha az

4MAT Öğretim Modeli ve Bütünsel Beyin Modeli’nin Fen Dersi Akademik Başarısı Üzerindeki Etkisi

Tezcan, Gamze | Güvenç, Hülya

Article | 2017 | Eğitim ve Bilim42 ( 192 ) , pp.303 - 325

Bu araştırmanın amacı, 4MAT Öğretim Modeli'ne ve Bütünsel Beyin Modeli'ne dayalı öğretimin fen dersi akademik başarısı üzerine etkilerini araştırmak ve bu etkileri fen dersi öğretim programının önerdiği araştırma-sorgulamaya dayalı öğretimin etkileriyle karşılaştırmaktır. Bu araştırma, statik grup ön test-son test desende tasarlanmıştır. Çalışma grubunu 4MAT Öğretim Modeli'nin uygulandığı Deney I grubunda 29 kişi, Bütünsel Beyin Modeli'nin uygulandığı Deney II grubunda 21 kişi ve araştırmasorgulamaya dayalı öğretimin uygulandığı kontrol grubunda 18 kişi olmak üzere toplam 68 altıncı sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Denel işlemler, 3 . . .2 ders saati süresince, üç grupta da eş zamanlı olarak araştırmacı tarafından uygulanmıştır. Öğrencilerin öğrenme stillerini belirlemek için Kolb Öğrenme Stili Envanteri III uygulanmıştır. Ön ve son test olarak ise fen dersi akademik başarı testi uygulanmıştır. Veriler analiz edilirken standart sapma ve ortalamalar hesaplanmış ve Bağımlı Örneklemler İçin t-Testi ve Tek Yönlü Kovaryans Analizi (ANCOVA), Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi, Kruskal Wallis Testi ve Mann Whitney U Testi uygulanmıştır. Araştırma sonucunda, uygulanan üç farklı öğretimin de fen dersi akademik başarısını arttırdığı belirlenmiştir. Bununla beraber, 4MAT Öğretim Modeli'nin fen dersi akademik başarısını arttırma konusunda Bütünsel Beyin Modeli'ne göre daha etkili olduğu ortaya konmuştur. Ancak, 4MAT Öğretim Modeli ve Bütünsel Beyin Modeli'nin fen dersi akademik başarısı üzerindeki etkisinin araştırma-sorgulamaya dayalı öğretimin etkisinden farklılaşmadığı saptanmıştır. Ayrıca 4MAT Öğretim Modeli'nin, Bütünsel Beyin Modeli'nin fen dersi akademik başarısı üzerindeki etkisinin öğrencilerin öğrenme stillerine göre farklılaşmadığı görülmüştür. Fakat, araştırma-sorgulamaya dayalı öğretimin değiştiren öğrenme stiline sahip öğrencilerin fen dersi akademik başarısını desteklemediği saptanmıştır Bu araştırmanın amacı, 4MAT Öğretim Modeli’ne ve Bütünsel Beyin Modeli’ne dayalı öğretimin fen dersi akademik başarısı üzerine etkilerini araştırmak ve bu etkileri fen dersi öğretim programının önerdiği araştırma-sorgulamaya dayalı öğretimin etkileriyle karşılaştırmaktır. Bu araştırma, statik grup ön test-son test desende tasarlanmıştır. Çalışma grubunu 4MAT Öğretim Modeli’nin uygulandığı Deney I grubunda 29 kişi, Bütünsel Beyin Modeli’nin uygulandığı Deney II grubunda 21 kişi ve araştırmasorgulamaya dayalı öğretimin uygulandığı kontrol grubunda 18 kişi olmak üzere toplam 68 altıncı sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Denel işlemler, 32 ders saati süresince, üç grupta da eş zamanlı olarak araştırmacı tarafından uygulanmıştır. Öğrencilerin öğrenme stillerini belirlemek için Kolb Öğrenme Stili Envanteri III uygulanmıştır. Ön ve son test olarak ise fen dersi akademik başarı testi uygulanmıştır. Veriler analiz edilirken standart sapma ve ortalamalar hesaplanmış ve Bağımlı Örneklemler İçin t-Testi ve Tek Yönlü Kovaryans Analizi (ANCOVA), Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi, Kruskal Wallis Testi ve Mann Whitney U Testi uygulanmıştır. Araştırma sonucunda, uygulanan üç farklı öğretimin de fen dersi akademik başarısını arttırdığı belirlenmiştir. Bununla beraber, 4MAT Öğretim Modeli’nin fen dersi akademik başarısını arttırma konusunda Bütünsel Beyin Modeli’ne göre daha etkili olduğu ortaya konmuştur. Ancak, 4MAT Öğretim Modeli ve Bütünsel Beyin Modeli’nin fen dersi akademik başarısı üzerindeki etkisinin araştırma-sorgulamaya dayalı öğretimin etkisinden farklılaşmadığı saptanmıştır. Ayrıca 4MAT Öğretim Modeli’nin, Bütünsel Beyin Modeli’nin fen dersi akademik başarısı üzerindeki etkisinin öğrencilerin öğrenme stillerine göre farklılaşmadığı görülmüştür. Fakat, araştırma-sorgulamaya dayalı öğretimin değiştiren öğrenme stiline sahip öğrencilerin fen dersi akademik başarısını desteklemediği saptanmıştı Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms