Filtreler
İleri yaşta gıda takılması: Eozinofilik özofajiti hatırla

Akyüz, Ümit | Akyüz, Filiz | Özdil, Kamil | Aslan, Ekrem | Niğdelioğlu, Adil | Ağan, Ahmet Faruk | Pata, Cengiz

Article | 2012 | Akademik Gastroenteroloji Dergisi11 ( 2 ) , pp.78 - 80

Eozinofilik özofajit özofagusun inşamatuvar hastalığıdır. Genellikle genç erişkin yaşta görülür. İleri yaşta nadiren görülmektedir. Eozinofilik özofajit, özofagusun yiyeceklere karşı esnemesini ve uyumunu azaltır. Bu nedenle esas semptom disfajidir. Özellikle gıdaların takılmasına neden olur. Bu yazıda, ileri yaşta gıda takılması ile gelen bir vaka sunduk. Özet olarak, ileri yaşta gıda takılması ile başvuran hastalarda nadir olmasına karşın eozinofilik özofajit akılda tutulmalıdır. Eosinophilic esophagitis is an inflammatory disease of esophagus. It is generally seen in childhood and young population. It is not common in advanced ag . . .e. Eosinophilic esophagitis decreases the ability of the esophagus to stretch and accommodation against foods. Therefore, the major symptom in adults with eosinophilic esophagitis is difficulty in swallowing solid food (dysphagia). Therefore, food stuck in the esophageal lumen is the specific manifestation when swallowing. He- rein, we reported a patient in old age presented with food impaction. In conclusion, eosinophilic esophagitis is a rare entity that must be considered in elderly patients complaining food impaction Daha fazlası Daha az

The role of liver biopsy in the differential diagnosis of autoimmune hepatitis and drug-induced liver injury

Coşgun, Süleyman | Akan, Hülya | Demirdağ, Hakan | Çınar, Ecenur | Özdil, Kamil | Sökmen, Hacı Mehmet

Article | 2015 | Akademik Gastroenteroloji Dergisi14 ( 1 ) , pp.5 - 9

Giriş ve Amaç: Amacımız otoimmün hepatit ve ilaca bağlı karaciğer hasarının ayırıcı tanısında histolojik özellikleri, potansiyel ayırt ettirici histolojik belirteçleri ve karaciğer biyopsisinin değerini incelemektir. Gereç ve Yöntem: Klinik olarak iyi tanımlı otoimmün hepatit ve ilaca bağlı karaciğer hasarı olan vakalardan alınan 39 karaciğer biyopsisini değerlendirdik. Roussel Uclaf Causality Assessment Method kullanılarak, sadece çok yüksek olasılıklı, ya da yüksek olası olarak değerlendirilen vakalar çalışmaya dahil edildi. Laboratuvar sonuçları retrospektif olarak elde edildi. Bulgular: Otoimmüun hepatit ve ilaca bağlı karaciğer . . . hasarı olan hastalar arasında immünglobulin G, demir ve ferritin düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur. Lenfosit, eozinofil, interface hepatit, lobüler hepatit, zon 3 nekroz, birleşme nekrozu, rozet formasyonu ve fibrozis derecesi açısından gruplar arasında fark yoktur. Plazma hücresi seviyesi bakımından iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık vardır. Sonuç: Patolojik olarak sadece plazma hücre düzeyleri otoimmün hepatit ve ilaca bağlı karaciğer hasarını ayırt etmede yardımcıdır. Bu nedenle, otoimmün hepatit ve ilaca bağlı karaciğer hasarı ayırcı tanısında plazma hücre düzeylerine ek olarak serum ferritin, demir ve immünglobulin G düzeyleri kullanılabilir. İki grup arasında monosit oranları anlamlı dercede farklıdır ve bu bulgunun daha ileri araştırmalarla desteklenmesi gereklidir. Background and Aims: Our goal was to determine the histological properties, potential differentiating histological markers and the value of a liver biopsy in the differential diagnosis of autoimmune hepatitis and drug-induced liver injury. Materials and Methods: Forty-seven liver biopsies from patients with clinically well-defined autoimmune hepatitis and drug-induced liver injury were assessed. Only very high- ly probable or highly probable cases, according to the Roussel Uclaf Causality Assessment Method, were included in the study. The labo- ratory results were reviewed retrospectively. Results: The blood lev- els of immunoglobulin G, iron and ferritin were significantly different between patients with autoimmune hepatitis and drug-induced liver injury. Statistically, there was no significant difference between the groups regarding lymphocyte and eosinophil levels, piecemeal necrosis, confluent necrosis and zone 3 necrosis, badge formation levels or the stage of fibrosis. However, there was a significant difference between the two groups in plasma cell levels. Conclusions: Only plasma cell levels are pathologically useful in distinguishing autoimmune hepatitis and drug-induced liver injury. Therefore, serum ferritin, iron and immu- noglobulin G values, in addition to plasma cells levels, can be used in differential diagnosis of autoimmune hepatitis and drug-induced liver injury. The percentage of monocytes is significantly different between these groups, and this finding should be further investigated Daha fazlası Daha az

Transhepatic endovascular portal vein embolization before hepatectomy

Altay, Çetin Murat | Topcuoğlu, Osman Melih | Alpar, Ayhan | Küçükay, Murat Bülent | Küçükay, Fahrettin | Temel, Tuncer

Article | 2018 | Akademik Gastroenteroloji Dergisi17 ( 1 ) , pp.33 - 37

Background and Aims: To evaluate the safety and efficacy of transhepaticportal vein embolization with Embosphere, Gelfoam, and Amplatzervascular plug II before extended hepatectomy in patients withmetastatic liver disease. Materials and Methods: Between January2008 and October 2014, patients with metastatic liver disease, whowere treated with transhepatic endovascular portal vein embolizationbefore extended hepatectomy to increase the future remnant liver volume,were retrospectively evaluated. Multidetector computed tomographywas utilized before and after the hepatectomy to calculate thefuture remnant liver volume. Ipsilateral porta . . .l vein embolization wasperformed in all patients with a microspheric embolic agent (Embosphere,700–900 µm), gelatin foam (Gelfoam), and Amplatzer vascularplug II. Primary outcome measures are the increase in the percentageof the future remnant liver volume, procedure-related mortality andmorbidity, and both technical and clinical success rates. Results: Fourteen(78%) right portal vein and 4 (22%) left portal vein embolizationswere performed in a total of 18 patients (12 men and 6 women) witha mean age of 4810.1 years (range, 32 to 59 years). The mean increasein the future remnant liver volume at 6 weeks was 41.66.7%(range, 35% to 45%), which was sufficient for extended hepatectomy,and the clinical success rate was 100%. The technical success rate was100%, and there was no procedure-related mortality. A self-limitedsubcapsular hematoma occurred in one patient (5%). There was norecanalization of embolized portal veins during follow-ups. Conclusion:Transhepatic portal vein embolization with Embosphere, Gelfoam, andAmplatzer vascular plug II before extended hepatectomy in patientswith metastatic liver disease, is a safe and effective procedure. Giriş ve Amaç: Bu çalışmanın amacı, metastatik karaciğer hastalığındagenişletilmiş hepatektomi öncesi transhepatik portal ven embolizasyonuiçin Embosphere, Gelfoam ve Amplatzer vascular plug II kullanımınınetkinlik ve güvenilirliğini araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Ocak 2008ile Ekim 2014 tarihleri arasında, gelecekteki remnant karaciğer hacminiartırmak amacıyla, genişletilmiş hepatektomiden önce transhepatik endovaskülerportal ven embolizasyonu yapılan metastatik karaciğer hastalığıolan hastalar, geriye dönük değerlendirildi. Gelecekteki remnantkaraciğer hacmini hesaplamak için hepatektomiden önce ve sonra çokdetektörlü bilgisayarlı tomografi görüntüleri kullanıldı. Tüm hastalardaipsilateral portal ven embolizasyonu, mikrosiferik embolik ajan (Embosphere,700-900 ?m), jelatin köpük (Gelfoam) ve Amplatzer vascularplug II kullanılarak yapıldı. Primer sonuç ölçütleri, gelecekteki remnantkaraciğer hacminin yüzdelik artışı, prosedüre bağlı mortalite ve morbidite,teknik ve klinik başarı oranları olarak belirlendi. Bulgular: Ortalamayaşı 4810.1 yıl (dağılım 32-59 yıl) olan toplamda 18 hastanın (12erkek ve 6 kadın), 14’ünde (%78) sağ portal ven ve 4’ünde (%22) solportal ven transhepatik yaklaşımla embolize edildi. Gelecekteki remnantkaraciğer hacminde 6 haftada ortalama artış oranı %41.66.7 (dağılım%35-45) olup genişletilmiş hepatektomi için yeterli idi ve klinik başarıoranı %100, teknik başarı oranı %100 idi ve prosedüre bağlı mortaliteyoktu. Bir hastada karaciğerde kendini sınırlayan subkapsüler hematomvardı (%5). Embolize edilen portal venlerde takip süresince rekanalizasyonolmadı. Sonuç: Metastatik karaciğer hastalığı olan hastalardagenişletilmiş hepatektomiden önce transhepatik portal ven embolizasyonuiçin Embosphere, Gelfoam ve Amplatzer vascular plug II güvenlive etkili prosedürdür Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms