Bu çalışmada Doğa-Resim ilişkisi içerisinde değişen “figür” kavramı, insan bedenine (vücut) karşılık gelen “figüratif” den söz edilmektedir. 14. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar resim sanatında karşılaştığımız insan figürünün değişim süreci örneklerle, karşılaştırmalı olarak irdelenmiştir. Tarihsel gelişimi sürecinde doğa kavramı, yaşam biçimi, düşünce sistemi ve inanışlara bağlı olarak her zaman değişken bir kavram olarak kabul edilmektedir. Buna bağlı olarak sanatta insan görünümü mağara döneminden modern toplumlara kadar her zaman sosyo-kültürel alanda yerini bulduğu görülmektedir. Resim sanatında figür yani insanı gösteren resimlerin kökleri Taş Devri’ne kadar uzandığı kabul edilmektedir. Taş Devri adamının mağara duvarına çizdiği insan figürleri küçük düz boyutsuz, kişilik belirtmeyen resimlerdir. Buna karşın hayvan figürleri gerçek ölçülere çok yakındır. Çünkü o çağda insan kavim içinde önemsiz biri olarak görülmektedir. 16 yüzyılda gerçekleşen bilimsel gelişmeler ile birlikte insanın kendisini ifade etme biçimleri de değişti. Sanatın başlangıcındaki kurallar gözden geçirilmeye başlanmıştır. İlk değişen insan bedeni oldu. Yavaş yavaş birey ortaya çıkınca sanatçılar, acılarını, korkularını resimlerine yansıttı. Batıdaki ahlaki değerler ve yüce değerler Van Eyck, Bosch ve Brueghel’in eserlerinde belirmiştir. Yüzyıllardır insan bedeninin tarihsel görünümü sosyo-kültürel anlamda en derin anlamlı yeri işgal ettiği ve bu savın günümüzde de geçerli olduğunu söylemek mümkündür. Ancak sanatçının sosyo-kültürel kısıtlamaları, onları algılama gücü arasında bir engel oluşturduğu ve bu nedenle Resim sanatında İnsan figürü, tarih boyunca doğalcılık’tan idealizm’e, fantastikten olağanüstüne kadar çeşitli yaklaşımlar içinde betimlenmiştir. Değişik kültürlerde çeşitli değer ve oran ölçülerine göre değişim ve gelişim göstermiştir. Bunun arayışı, radikal biçimde sanatta biçim değişikliğine, form değişikliğine yani ifade biçimlerinin değişikliğine yol açmaktadır.
Yazar |
Kaya, Gülveli Çakmak, Ayla Doğutaş |
Yayın Türü | Preprint |
Tek Biçim Adres | https://hdl.handle.net/20.500.11831/8067 |
Konu Başlıkları |
Doğa
Figür İnsan Resim sanatı |
Koleksiyonlar |
Ön Baskı Yayınlar |
Sayfalar | - |
Yayın Tarihi | 2023 |
Eser Adı [dc.title] | Doğa-Resim İlişkisi İçerisinde Değişen “Figür” Kavramı |
Yazar [dc.contributor.author] | Kaya, Gülveli |
Yazar [dc.contributor.author] | Çakmak, Ayla Doğutaş |
Yayıncı [dc.publisher] | Yeditepe Üniversitesi Akademik ve Açık Erişim Bilgi Sistemi |
Yayın Türü [dc.type] | preprint |
Açıklama [dc.description] | Not: Bu ön baskı, hakem/bilirkişi tarafından onaylanmamış yeni araştırmaları bildirir ve bu alanda birden fazla uzmana danışılmadan kaynak bilgi olarak kullanılmamalıdır |
Özet [dc.description.abstract] | Bu çalışmada Doğa-Resim ilişkisi içerisinde değişen “figür” kavramı, insan bedenine (vücut) karşılık gelen “figüratif” den söz edilmektedir. 14. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar resim sanatında karşılaştığımız insan figürünün değişim süreci örneklerle, karşılaştırmalı olarak irdelenmiştir. Tarihsel gelişimi sürecinde doğa kavramı, yaşam biçimi, düşünce sistemi ve inanışlara bağlı olarak her zaman değişken bir kavram olarak kabul edilmektedir. Buna bağlı olarak sanatta insan görünümü mağara döneminden modern toplumlara kadar her zaman sosyo-kültürel alanda yerini bulduğu görülmektedir. Resim sanatında figür yani insanı gösteren resimlerin kökleri Taş Devri’ne kadar uzandığı kabul edilmektedir. Taş Devri adamının mağara duvarına çizdiği insan figürleri küçük düz boyutsuz, kişilik belirtmeyen resimlerdir. Buna karşın hayvan figürleri gerçek ölçülere çok yakındır. Çünkü o çağda insan kavim içinde önemsiz biri olarak görülmektedir. 16 yüzyılda gerçekleşen bilimsel gelişmeler ile birlikte insanın kendisini ifade etme biçimleri de değişti. Sanatın başlangıcındaki kurallar gözden geçirilmeye başlanmıştır. İlk değişen insan bedeni oldu. Yavaş yavaş birey ortaya çıkınca sanatçılar, acılarını, korkularını resimlerine yansıttı. Batıdaki ahlaki değerler ve yüce değerler Van Eyck, Bosch ve Brueghel’in eserlerinde belirmiştir. Yüzyıllardır insan bedeninin tarihsel görünümü sosyo-kültürel anlamda en derin anlamlı yeri işgal ettiği ve bu savın günümüzde de geçerli olduğunu söylemek mümkündür. Ancak sanatçının sosyo-kültürel kısıtlamaları, onları algılama gücü arasında bir engel oluşturduğu ve bu nedenle Resim sanatında İnsan figürü, tarih boyunca doğalcılık’tan idealizm’e, fantastikten olağanüstüne kadar çeşitli yaklaşımlar içinde betimlenmiştir. Değişik kültürlerde çeşitli değer ve oran ölçülerine göre değişim ve gelişim göstermiştir. Bunun arayışı, radikal biçimde sanatta biçim değişikliğine, form değişikliğine yani ifade biçimlerinin değişikliğine yol açmaktadır. |
Kayıt Giriş Tarihi [dc.date.accessioned] | 2023-11-13 |
Yayın Tarihi [dc.date.issued] | 2023 |
Açık Erişim Tarihi [dc.date.available] | 2023-11-13 |
Dil [dc.language.iso] | tur |
Konu Başlıkları [dc.subject] | Doğa |
Konu Başlıkları [dc.subject] | Figür |
Konu Başlıkları [dc.subject] | İnsan |
Konu Başlıkları [dc.subject] | Resim sanatı |
Haklar [dc.rights] | Yeditepe Üniversitesi Akademik ve Açık Erişim Bilgi Sistemi |
Yazar Departmanı [dc.contributor.department] | Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi |
Yazar Departmanı [dc.contributor.department] | Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Plastik Sanatlar ve Resim Bölümü |
Yazar Departmanı [dc.contributor.department] | Yeditepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü |
Yazar Departmanı [dc.contributor.department] | Yeditepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Plastik Sanatlar ve Resim Yüksek Lisans Programı |
Tek Biçim Adres [dc.identifier.uri] | https://hdl.handle.net/20.500.11831/8067 |