- Eklemek veya çıkarmak istediğiniz kriterleriniz için 'Dahil' / 'Hariç' seçeneğini kullanabilirsiniz. Sorgu satırları birbirine 'VE' bağlacı ile bağlıdır. - İptal tuşuna basarak normal aramaya dönebilirsiniz.
Bu tezde, Türk ve İngiliz Edebiyatlarında, 20. yüzyılda yaşamış iki kadın yazar olan Tezer Özlü ve Virginia Woolf’un modernizmin etkisinde ortaya çıkardıkları eserleri, akımın ve yaşadıkları dönemlerin onlarda bıraktıkları buhranları ve kendi içsel yolculukları ele alınmış ve feminist kuram çerçevesinde mukayese edilmiştir. Birbirine yapısal ve fikirsel olarak benzeyen Yaşamın Ucuna Yolculuk ve Orlando1 eserleri, yolculuk ve kadın temaları üzerinden, ortak ve farklı yönleriyle incelenecektir. Yazarların kendi hayatlarından, benliklerinden ilham alarak, kendi yolculuklarını dâhil ettikleri eser ...Daha fazlası
Takıntıları nedeniyle bilimsel normların dışına çıkan ve edebi eserlerde uzun yıllardır kullanılmış olan “Çılgın Bilim İnsanı” arketipi insanlarda korkulara neden olmuş ve bilime karşı duyulan ön yargıyı körüklemiştir. Bu figürün yaygınlaşmasının en büyük nedenlerinden birisi, dünyanın en popüler eserleri arasında gösterilebilecek Frankenstein’dır. Dr. Victor Frankenstein ile başlayan hırslarına yenik düşüp bilimi kullanarak çevresindekilere zarar verme klişesi günümüzde bile birçok bilim kurgu eserinde kendisini göstermektedir. Aynı zamanda günümüzde bile hala tartışılan hayvanlar üzerinde ya ...Daha fazlası
Bu tezin amacı, Fransız edebiyatının önemli yazarlarından Emile Zola’nın Meyhane romanı ile Türk edebiyatının önemli yazarlarından Samipaşazade Sezai’nin Sergüzeşt romanını toplumsal eleştiri çerçevesinde karşılaştırmalı olarak incelemektir. Bu çalışmada, öncelikli olarak eleştirinin tanımı yapılmış ve tarihsel gelişiminden bahsedilmiştir. Daha sonra eleştiri türünün Türk ve Fransız edebiyatındaki yeri ve yansımaları incelenmiştir. Bu çalışmada Meyhane ve Sergüzeşt romanları üzerinden Fransız ve Osmanlı toplumlarında kadının konumu ele alınmıştır. Emile Zola ve Samipaşazade Sezai, farklı coğra ...Daha fazlası
Sözlü kültür ortamında doğan ve sözlü gelenek içerisinde yayılan halk hikâyeleri, muhtevasında ait olduğu kültürün toplumsal değerlerini barındırır. Toplumsal yasalar, halkın yaşam biçimi, dinî inançları bu gelenekte halk anlatılarına konu olur. IV. Murad Devri’nin İstanbul’unda geçen, büyük bir kısmı 1850-80 yılları arasında yayımlanan (17. yüzyıl) Tıflî Hikâyeleri ile (20. yüzyıl) Meddah Behçet Mahir Hikâyeleri içeriklerinde ait oldukları devirlerin toplumsal değerlerinden ve ideolojilerinden izler taşır. İcracı, dinleyici ve bağlam ekseninde toplumsal değerler, kurumlar ve töreler desteklen ...Daha fazlası
Feminizm, çevreci teoriler ve ekofeminizmin edebiyatta yerini alması ile meydana gelen ekofeminist edebiyat eleştirisi özellikle kadın ve çevre özelinde tahakküm altına alınan tüm grupların edebiyattaki tezahürleri ile oluşmuştur. Bunun yanı sıra ekofeminist edebiyat, silahlanma ve savaş karşıtlığı; kimyasal silah kullanımı gibi hem ortaya çıktığı 70’li yılların hem de hala günümüzde önemli bir yere sahip olan toplumsal meselelerin edebiyat penceresinden görünür hale getirilmesini sağlamıştır. Ekofeminizm, ataerkil toplumsal yapılanmada aşağı görülen kadın, doğa, hayvan; farklı cinsel yöneliml ...Daha fazlası
Görsel sanatlar ve edebiyat arasındaki ilişki Antik çağlardan bu yana tartışılan, üzerinde çalışmalar yapılan bir konudur. Görsel sanat yapıtlarının dilsel temsili olarak özetlenen Ekfrasis, sessiz nesnelere ses verme, gerçekte olmayan nesneleri, sahneleri göz önünde canlandırma, okuyucuya anı yaşıyormuş gibi hissettirme gibi birçok farklı anlamlar kullanılmıştır. Ekfrasis’i, kendi anlatımını canlandırmak için kullanan yazarlardan biri de Orhan Pamuk’tur. Masumiyet Müzesi romanı içinde eşyaların ve mekanların tasviri, bunlardan oluşan bir müze kurma fikri ve yazarı tarafından İstanbul’da gerçe ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.