Filtreler
Filtreler
Bulunan: 57 Adet 0.001 sn
Koleksiyon [1]
Ambargo Durumu [1]
Tam Metin [1]
Eser Adı [20]
Yayın Tarihi [3]
Yazar Departmanı [20]
Yayın Türü [Ortam] [1]
Dil [1]
Erişim Hakkı [1]
Yayın Turu [Akademik] [1]
Erişime Açık

Soğd-Türk ilişkileri (V-VIII. Yüzyıllar)

Kuzakçı, Başak

Orta Çağ’ın başında, V. ve VIII. yüzyıllar arasında Soğdluların doğuya doğru olan göçü, Orta Asya kara kütlesinde gerçekleşen kültürel etkileşimlerin tarihinde önemli bir unsurdur. Yedisu, Otrar ve diğer birçok yerleşim yerinde ve özellikle Tang’ın başkenti Chang, Luoyang ve Dunhuang kentlerinde Soğd nüfusu iki katına çıkmıştı. Soğdlular, Orta Asya platolarındaki ticaret ağlarını deruhte eden tüccarlar olarak tanınıyordu. Bu durum Soğdluların ticari imparatorluklarından söz etme imkânı sağladı. Ancak ticaretin ötesinde, Soğdlular genel olarak bölgede kültür taşıyıcılığı rolünü üstlenmişlerdi. ...Daha fazlası

Erişime Açık

Ambalaj tasarımında sürdürülebilirlik alanında sosyal farkındalık yaratma amacıyla artırılmış gerçeklik kullanımı: Bir kozmetik ambalajı önerisi

Şerifoğlu, Atifet Sena

Artırılmış Gerçeklik teknolojisi etkili mesajı iletmek amacıyla ambalaj tasarımda kullanılmaktadır. Ambalaj üzerinden yola çıkılan bir Artırılmış Gerçeklik deneyiminde, kullanıcılar ürünün yaşam döngüsünü takip edebilir, doğru geri dönüşüm adımları konusunda bilgi alabilir, yeniden kullanıma uygun ambalajları keşfedebilir, ileri dönüşüm seçenekleri konusunda teşvik edilebilir. Bu tez, Artırılmış Gerçeklik teknolojisi ve ambalaj tasarımına getirdiği yenilikçi yaklaşımın sürdürülebilirlik alanında sosyal farkındalık yaratmadaki etkisini incelemektedir. Sürdürülebilirlik alanında çözüm üretmenin ...Daha fazlası

Erişime Açık

Çılgın bilim adamları ve etik: Frankenstein ve Dr. Moreau’nun Adası

Yavuz, Emin Erdem

Takıntıları nedeniyle bilimsel normların dışına çıkan ve edebi eserlerde uzun yıllardır kullanılmış olan “Çılgın Bilim İnsanı” arketipi insanlarda korkulara neden olmuş ve bilime karşı duyulan ön yargıyı körüklemiştir. Bu figürün yaygınlaşmasının en büyük nedenlerinden birisi, dünyanın en popüler eserleri arasında gösterilebilecek Frankenstein’dır. Dr. Victor Frankenstein ile başlayan hırslarına yenik düşüp bilimi kullanarak çevresindekilere zarar verme klişesi günümüzde bile birçok bilim kurgu eserinde kendisini göstermektedir. Aynı zamanda günümüzde bile hala tartışılan hayvanlar üzerinde ya ...Daha fazlası

Erişime Açık

20. Yüzyıl Batı sanatında Dadaizm ve anti sanat yaklaşımlar

Akdeniz, Derya

“İmha da yaratmadır!” mottolu Dada hareketinin topluma, geleneklere, kapitalist yönetimlere ve alanları olan sanata karşı anarşist yıkıcılığı, sanatın yüceliği olgusunun yerini biçimsel ve kavramsal yeni açılımlara bırakmasına, “Anti Sanat” kavramının doğmasına neden olmuştur. Endüstrileşmeyle oluşan kapitalizm sonucu sömürgeciliğe paralelinde oluşan militarizme karşı Dada; halk ve proletarya haklarını gözeten sosyalizmden komünist bir çizgiye evrilen felsefeyi benimser. İçinde bulunduğu 1.Dünya savaşının sosyal, siyasal etkileriyle doğan Dada; gösterilerinde politik felsefeye yer vermesi, biç ...Daha fazlası

Erişime Açık

Portre resminde i̇mgenin varoluşu

Özkan, Hatice

Portre, insanın resmedilmesi anlamını taşısa da bir bakıma sanatçının da resmedilmesi manasını taşımaktadır. Karşılıklı etkileşime dayalı bir dinamik oluşturan portre resminde sanatçının üzerinde yoğunlaştığı imgeler onun şahsi tecrübelerine dayandığı gibi evriminin bir parçasını da oluşturmaktadır. Sadece malzemeye ve ölçüye dayalı bir yaratımın portre için açıklayıcı olmadığı gibi yapılan işin çok küçük bir kısmını tanımlaması sebebiyle eksik ya da zayıftır. Sanatçının duyguları, hisleri sanata dair tutumları diğer bir deyişle özne olma halleri portre için belirleyicidir. Sanatçı bakışı ile ...Daha fazlası

Erişime Açık

Şâh I. Abbâs Dönemi (1587 – 1629) Bilim Faaliyetleri

Kar, Aykut

Safevî Devleti’nin tarihi incelendiğinde önemli bir dönüm noktası olarak görülen Şâh I. Abbâs döneminde (1587-1629) kurumların merkezîleştiği ve Avrupalı devletlerle temasının arttığı bir dönem olarak iz bırakmıştır. Şâh Tahmasb dönemi itibarıyla İsnâaşeriyye Şiîliği’ni halka tanıtmak amacıyla ülkeye gelmeye başlayan Cebel-i ‘Âmil âlimleri, Şâh I. Abbâs döneminde ise düzenli bir göç hareketi haline geldi. Yaşanan siyasî gelişmeler ile birlikte devletin kurulduğu ilk zamanlardan itibaren resmî kademelerde görev yapan Kızılbaşların yetkilerini ellerinden alan Şâh I. Abbâs, onların yerine Cebel-i ...Daha fazlası

Erişime Açık

Uluslararası hukukun yaptırım problemine özel hukuk perspektifinde alternatif çözüm: Yapay zeka

Özbilgin, Yasemin

Yapay zekâ her geçen gün hayatımızda daha önemli bir yer edinmektedir. Ancak farklı dinamiklerden beslenen hukuk alanında yapay zekâ gibi algoritma temelli bir yapının hangi aşamalarda faydalı olabileceği ve verimli sonuçlar üretebileceği hala düşünülmektedir. Uluslararası hukukta ise kural koyma, kurallara uyulmasını sağlama ve ihlal halinde yaptırım uygulama gibi yetkilerin ne şekilde dağıtılacağı uluslararası hukukun alanına giren farklı sorular olarak karşımıza çıkmakta ve bu kapsamda yapay zekanın günlük yaşamımızda eriştiği nokta da göz önüne alındığında; yapay zekanın, farklı değer yarg ...Daha fazlası

Erişime Açık

Konut ve çatılı i̇şyeri kiralarında kira bedelinin tespiti

Metiner Işık, Açelya

Çalışmamızda konut ve çatılı işyeri kiralarında kira bedelinin tespiti konusu incelenmiştir. Mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu ile Mülga 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraların Hakkında Kanun dönemine değinilmekle birlikte, ağırlıklı olarak 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu uygulaması ve güncel Yargıtay kararları incelenmek suretiyle, kira bedeli tespitinin ne şekilde olacağı anlatılmaya çalışılmıştır. İncelememizde, kira sözleşmesi ve bedel unsuru, bedel unsurunun kira sözleşmesi bakımından önemi ve bedeli belirlemenin sözleşme özgürlüğü kapsamındaki sınırları hakkında yeterli bilgilere yer verdikten s ...Daha fazlası

Erişime Açık

Limited şirketlerde sermaye borcunun ifasında temerrüt ve ıskat yaptırımı

Özkan, Seray

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda sermaye şirketlerinden biri olarak kabul edilen limited şirketlerin sayısında son zamanlarda önemli ölçüde artış görülmektedir. Söz konusu artışın en önemli sebeplerinden birini, limited şirketlerin sermaye şirketi olarak kabul edilmesinin yanı sıra, yapısında şahıs niteliğinin bulunması oluşturmaktadır. Bu sebeple, daha çok ortakların şahsi özelliklerinin ön planda olduğu aile işletmeleri ya da anonim şirketlere nazaran daha küçük hacme sahip olan limited şirketlerin kurulması tercih edilmektedir. Bir limited şirketin kurulabilmesi ve varlığını sürdürebilme ...Daha fazlası

Erişime Açık

Türk - Yunan nüfus mübadelesinin sonuçlarının Mudanya ilçesi ölçeğinde değerlendirilmesi

Soğuksu, Hatice Ayser

Lozan görüşmelerinde uygulanmasına karar verilen uzun tartışma ve görüşmelerden sonra 30 Ocak 1923 tarihinde Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi onaylanmıştır. Dönemin olağanüstü şartlarının gerekli kıldığı nüfus mübadelesi, 2 milyondan fazla insanın hayatını derinden etkilemiş, vatan bildikleri topraklardan koparmış, pek çok kaybın yaşanmasına sebep olmuştur. Mübadele Anlaşması ile öncesinde fiilen başlayan karşılıklı göç hareketine, resmi nitelik getirilmiştir. Bursa ve Mudanya ilçesi, her yönüyle tam bir göçmen şehridir. Gayrimüslim nüfusun yoğun olarak yaşadığı, dolayısıyla gayrimüslimlerden kalan ...Daha fazlası

Erişime Açık

20. Yüzyıl sanatında kullanılan hayvan figürünün psikolojik nedenleri ve etkileri

Can, Serap

In the case of the use of various styles, descriptions of human and animal relationships from the past to the present and works related to this situation are widely available. The impact of animals on human life and their place in people's lives have been discussed in many areas in terms of their values. In addition to being a nutritional element in human life, animals have been used as a source of inspiration, symbol and image in both thoughts, works of art and formations. When we look from the past to the present, it has been the case that the relationship between animals and humans has been ...Daha fazlası

Erişime Açık

Türk ceza muhakemesi hukukunda hâkimin yasaklılığı, reddi ve çekinmesi

Aygün Karakoyunlu, Ülkem Cansu

Ceza muhakemesi hukukunda hâkimin yasaklılığı, reddi ve çekinmesi kurumu adil yargılama yapmak suretiyle maddi gerçeğe ulaşılabilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Nitekim adil yargılama yükümlülüğü olan hâkimin tarafsız olması gerekir. Tarafsızlık hâkimin önüne gelen davada taraflara eşit mesafede durabilmesi ve bunu görüntü olarak sergileyebilmesidir. Hâkimin tarafsızlığının güvence altına alınması gerekmekte olup, bu doğrultuda Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 22-31. maddelerinde hâkimin yasaklılığı, reddi ve çekinmesi kurumu düzenlenmektedir. Yasaklılık, CMK’da tahdidi olarak sayılan hal ...Daha fazlası

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms