Filtreler
Filtreler
Bulunan: 57 Adet 0.001 sn
Koleksiyon [1]
Ambargo Durumu [1]
Tam Metin [1]
Eser Adı [20]
Yayın Tarihi [3]
Yazar Departmanı [20]
Yayın Türü [Ortam] [1]
Dil [1]
Erişim Hakkı [1]
Yayın Turu [Akademik] [1]
Erişime Açık

Türk ceza muhakemesi hukukunda hâkimin yasaklılığı, reddi ve çekinmesi

Aygün Karakoyunlu, Ülkem Cansu

Ceza muhakemesi hukukunda hâkimin yasaklılığı, reddi ve çekinmesi kurumu adil yargılama yapmak suretiyle maddi gerçeğe ulaşılabilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Nitekim adil yargılama yükümlülüğü olan hâkimin tarafsız olması gerekir. Tarafsızlık hâkimin önüne gelen davada taraflara eşit mesafede durabilmesi ve bunu görüntü olarak sergileyebilmesidir. Hâkimin tarafsızlığının güvence altına alınması gerekmekte olup, bu doğrultuda Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 22-31. maddelerinde hâkimin yasaklılığı, reddi ve çekinmesi kurumu düzenlenmektedir. Yasaklılık, CMK’da tahdidi olarak sayılan hal ...Daha fazlası

Erişime Açık

Emile Zola’nın meyhane ve Samipaşazade Sezai’nin sergüzeşt romanlarında toplumsal eleştiri

Karadeniz, Mehmet

Bu tezin amacı, Fransız edebiyatının önemli yazarlarından Emile Zola’nın Meyhane romanı ile Türk edebiyatının önemli yazarlarından Samipaşazade Sezai’nin Sergüzeşt romanını toplumsal eleştiri çerçevesinde karşılaştırmalı olarak incelemektir. Bu çalışmada, öncelikli olarak eleştirinin tanımı yapılmış ve tarihsel gelişiminden bahsedilmiştir. Daha sonra eleştiri türünün Türk ve Fransız edebiyatındaki yeri ve yansımaları incelenmiştir. Bu çalışmada Meyhane ve Sergüzeşt romanları üzerinden Fransız ve Osmanlı toplumlarında kadının konumu ele alınmıştır. Emile Zola ve Samipaşazade Sezai, farklı coğra ...Daha fazlası

Erişime Açık

Doğa-Resim i̇lişkisi i̇çerisinde değişen “Figür” kavramı

Çakmak, Ayla Doğutaş

Bu çalışmada Doğa-Resim ilişkisi içerisinde değişen “figür” kavramı, insan bedenine (vücut) karşılık gelen “figüratif” den söz edilmektedir. 14. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar resim sanatında karşılaştığımız insan figürünün değişim süreci örneklerle, karşılaştırmalı olarak irdelenmiştir. Tarihsel gelişimi sürecinde doğa kavramı, yaşam biçimi, düşünce sistemi ve inanışlara bağlı olarak her zaman değişken bir kavram olarak kabul edilmektedir. Buna bağlı olarak sanatta insan görünümü mağara döneminden modern toplumlara kadar her zaman sosyo-kültürel alanda yerini bulduğu görülmektedir. Resim sanatın ...Daha fazlası

Erişime Açık

Türk hukukunda resmi belgede sahtecilik suçu

Çinko, Mehmet sıddık

Tezimizin amacı; Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunu esas alarak hukukumuzda resmi belgede sahtecilik suçunu irdelemektir. Bu kapsamda resmi belgede sahtecilik suçu düzenlemesini incelemek ve konuya ilişkin öneriler oluşturmak amaçlanmaktadır. Tezimizde; öncelikle suçun tarihi gelişimi ana hatlarıyla aktarıldıktan sonra resmi belgede sahtecilik suçunun temel ve müşterek kavramlarına değinilmiştir. “Klasik suç tipi inceleme metodu” doğrultusunda resmi belgede sahtecilik suçunun unsurları, suça etki eden nitelikli halleri, özel görünüş biçimleri ayrı ayrı incelenmişti ...Daha fazlası

Erişime Açık

Çılgın bilim adamları ve etik: Frankenstein ve Dr. Moreau’nun Adası

Yavuz, Emin Erdem

Takıntıları nedeniyle bilimsel normların dışına çıkan ve edebi eserlerde uzun yıllardır kullanılmış olan “Çılgın Bilim İnsanı” arketipi insanlarda korkulara neden olmuş ve bilime karşı duyulan ön yargıyı körüklemiştir. Bu figürün yaygınlaşmasının en büyük nedenlerinden birisi, dünyanın en popüler eserleri arasında gösterilebilecek Frankenstein’dır. Dr. Victor Frankenstein ile başlayan hırslarına yenik düşüp bilimi kullanarak çevresindekilere zarar verme klişesi günümüzde bile birçok bilim kurgu eserinde kendisini göstermektedir. Aynı zamanda günümüzde bile hala tartışılan hayvanlar üzerinde ya ...Daha fazlası

Erişime Açık

Türk - Yunan nüfus mübadelesinin sonuçlarının Mudanya ilçesi ölçeğinde değerlendirilmesi

Soğuksu, Hatice Ayser

Lozan görüşmelerinde uygulanmasına karar verilen uzun tartışma ve görüşmelerden sonra 30 Ocak 1923 tarihinde Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi onaylanmıştır. Dönemin olağanüstü şartlarının gerekli kıldığı nüfus mübadelesi, 2 milyondan fazla insanın hayatını derinden etkilemiş, vatan bildikleri topraklardan koparmış, pek çok kaybın yaşanmasına sebep olmuştur. Mübadele Anlaşması ile öncesinde fiilen başlayan karşılıklı göç hareketine, resmi nitelik getirilmiştir. Bursa ve Mudanya ilçesi, her yönüyle tam bir göçmen şehridir. Gayrimüslim nüfusun yoğun olarak yaşadığı, dolayısıyla gayrimüslimlerden kalan ...Daha fazlası

Erişime Açık

Kırım’da yaşanan i̇lk Rus i̇stilası 1736

Budak, Rüçhan

1699 Karlofça Antlaşması sonrası Osmanlılar, erken XVIII. yüzyıla kaybedilen toprakları geri alma politikası takip etmişti. Bu politika gereği 1711 yılında Azak kalesini Ruslardan ve 1714 yılında Mora yarımadasını da Venedik’ten geri almıştı. 1736 senesine gelindiğinde Ruslar, Karadeniz’in kuzeyine hâkim olabilmek için Azak kalesini ele geçirip Kırım Hanlığı’nı ilhak etme politikası takip ettiler. Osmanlılar ile Ruslar arasında cereyan eden bu savaşta Kırım Hanlığı tarihinde ilk kez yabancı güçler tarafından istilaya maruz kalmıştı. 1736 senesinde Ruslar adına Mareşal Münih, Kırım’ı istila ede ...Daha fazlası

Erişime Açık

20. Yüzyıl resim sanatında bilim odağında rastlantı

Çam, Burcu

20. yy da plastik sanatlarda, rastlantı faktörünün kullanımının önemli bir yeri vardır. Dünya savaşlarından sonra, belirsizlik düşüncesinin sebep olduğu ruhsal çöküntü ile, sanatçılar anlam arayışına girmişlerdir. Geleneksel sanat kurallarını reddeden Dada sanatçıları, rastlantısal ve deneysel eserler üretmeye başlamışlardır. Modernizm ile birlikte sanatçılar, özgür fırça darbeleri ile kalıplardan uzaklaşmış, sanat eserlerinde hazır nesne kullanımı ortaya çıkmış ve çeşitli buluntu nesneleri bir araya getirerek özgün eserler üretmişlerdir. Bilimdeki gelişmelerin de etkisi ile rastlantı faktörün ...Daha fazlası

Erişime Açık

Birinci TBMM’de Düyun-ı Umumiye’nin varlığı ile ilgili tartışmalar

Gençal, Ahmet

Düyun-ı Umumiye İdaresi 1881 yılında kurulduktan sonra her geçen yıl Osmanlı mali sistemindeki etkisini arttırmış bir yapı olarak Cumhuriyet sonrası döneme kadar varlığını sürdürmüştür. Bu idare varlığını Milli Mücadele döneminde de sürdürmüş olmasına rağmen fiili durumu önceki dönemlerden çok farklı olmuştur. Heyet-i Temsiliye adına Mustafa Kemal Paşa’nın 18 Mart 1920 tarihindeki emriyle bu idarenin İtilaf Devletlerine borç ödemesi yapması yasaklanmış ve topladığı vergi gelirlerine el konmuştur. Bu fiili duruma rağmen Düyun-ı Umumiye İdaresi’nin varlığına pratik gerekçelerden ötürü dokunulmam ...Daha fazlası

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms