Filtreler
Filtreler
Bulunan: 45 Adet 0.001 sn
Koleksiyon [1]
Ambargo Durumu [1]
Tam Metin [1]
Eser Adı [20]
Yayın Tarihi [1]
Yazar Departmanı [18]
Yayın Türü [Ortam] [1]
Dil [1]
Erişim Hakkı [1]
Yayın Turu [Akademik] [1]
Ön Baskı YayınlarYeditepe Üniversitesi Kurum Koleksiyonu
Erişime Açık

Hekimin tıbbi müdahaleden kaynaklanan tazminat sorumluluğu

Yenidünya, Aysu

Tıp biliminin gelişmesi, hekime olan güvenin artmasına ve buna bağlı olarak hastaların da hekime başvurma oranının artmasına sebep olmuştur. Bu durum, 'hekimin uyguladığı tıbbi müdahaleden kaynaklanan sorumluluğu' konusunu da gündeme getirmiştir. Çalışmamızın konusu özel hukuk çerçevesinde hekimin tıbbi müdahaleden kaynaklanan tazminat sorumluluğunun incelenmesidir. Çalışmamızda üç ana bölüm yer almaktadır. İlk bölümde hukuka uygun tıbbi müdahalenin şartlarına yer verilmiştir. İkinci bölümde, hekimin hukuki sorumluluğunun kaynakları, sözleşmesel sorumluluk ve sözleşme dışı sorumluluk kapsamınd ...Daha fazlası

Erişime Açık

Portre resminde i̇mgenin varoluşu

Özkan, Hatice

Portre, insanın resmedilmesi anlamını taşısa da bir bakıma sanatçının da resmedilmesi manasını taşımaktadır. Karşılıklı etkileşime dayalı bir dinamik oluşturan portre resminde sanatçının üzerinde yoğunlaştığı imgeler onun şahsi tecrübelerine dayandığı gibi evriminin bir parçasını da oluşturmaktadır. Sadece malzemeye ve ölçüye dayalı bir yaratımın portre için açıklayıcı olmadığı gibi yapılan işin çok küçük bir kısmını tanımlaması sebebiyle eksik ya da zayıftır. Sanatçının duyguları, hisleri sanata dair tutumları diğer bir deyişle özne olma halleri portre için belirleyicidir. Sanatçı bakışı ile ...Daha fazlası

Erişime Açık

Sinestezi ve sanat ilişkisi

Gökçen, Gamze

Tıp biliminin 300 yıldan fazladır üzerinde durduğu sinestezi kavramı en genel haliyle renklerin sese, şekillerin tada dönüştüğü bir algıyı ifade etmektedir. Bir sanat eserinin bütünlüğünü sağlayan en önemli unsurun planlı bir kompozisyon olması gerektiği düşünüldüğünde ise sinestezik algının sanat eserinde yaratıcılığı geliştirdiği söylenebilmektedir. İyi bir sanatçının özgün eserler yaratabilmesi için hassas ve derin duyulara sahip olması gereklidir. Tarihte ismini duyurmuş, sanat sektörünü geliştirmede faydalı olmuş, birçok deha, olağandışı farklı yeteneklere sahiptir. Bahsi geçen bazı sanat ...Daha fazlası

Erişime Açık

2005 yılından günümüze Türkiye’deki e-dergi kapak tasarımlarının incelenmesi ve “grafik tasarım dergisi” için e-dergi kapak tasarım önerisi

Topal, Didem

Bu tez çalışmasında amaçlanan; basılı ve elektronik mecraların birlikte var olduğu günümüzde dergilerin basılı ve elektronik basımlarının arasında görsel kimlik devamlılığını her iki mecrada tutarlı bir biçimde sağlayıp /sağlayamadığı ya da ne ölçüde sağladığını araştırmaktır. Çalışmada basılı ve elektronik yayınların gelişim süreçleri, elektronik yayın türleri ve formatları literatür taraması yapılarak araştırılmıştır. Basılı ve elektronik dergi tasarımında görsel kimliği oluşturan unsurlar incelenmiş, seçilen beş dergi (National Geographic Türkiye, Skylife, Harvard Business Review Türkiye, L ...Daha fazlası

Erişime Açık

Orhan Pamuk’un Masumiyet Müzesi romanında Ekfrasis

İstif, Gamze

Görsel sanatlar ve edebiyat arasındaki ilişki Antik çağlardan bu yana tartışılan, üzerinde çalışmalar yapılan bir konudur. Görsel sanat yapıtlarının dilsel temsili olarak özetlenen Ekfrasis, sessiz nesnelere ses verme, gerçekte olmayan nesneleri, sahneleri göz önünde canlandırma, okuyucuya anı yaşıyormuş gibi hissettirme gibi birçok farklı anlamlar kullanılmıştır. Ekfrasis’i, kendi anlatımını canlandırmak için kullanan yazarlardan biri de Orhan Pamuk’tur. Masumiyet Müzesi romanı içinde eşyaların ve mekanların tasviri, bunlardan oluşan bir müze kurma fikri ve yazarı tarafından İstanbul’da gerçe ...Daha fazlası

Erişime Açık

1965-1971 yılları arasında İhsan Sabri Çağlayangil perspektifinde Türkiye'nin Kıbrıs politikası

İlgen, Ferhat

Kıbrıs, verimli iklimi ve coğrafi konumu nedeniyle M.Ö. 10 bin yılına kadar geriye giden bir tarihe sahip olup bu stratejik değerini ilerleyen yıllarda artırarak sürdürmüştür. Tarihsel süreç içerisinde özellikle bölgede hakimiyetini pekiştirmek ve ticaret yollarının güvenliğini sağlamak isteyen devletler, sahip olduğu stratejik konumu itibariyle Kıbrıs’ı daima kontrol altında tutmak istemiştir. Bir taraftan Kıbrıs, devletlerin egemenlik mücadelesi verdiği bir bölge olurken diğer taraftan araştırmacılar içinde önemli bir araştırma alanı olmuştur. Bu çalışmalarda, siyasi, sosyal, ekonomik, coğra ...Daha fazlası

Erişime Açık

Limited şirketlerde sermaye borcunun ifasında temerrüt ve ıskat yaptırımı

Özkan, Seray

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda sermaye şirketlerinden biri olarak kabul edilen limited şirketlerin sayısında son zamanlarda önemli ölçüde artış görülmektedir. Söz konusu artışın en önemli sebeplerinden birini, limited şirketlerin sermaye şirketi olarak kabul edilmesinin yanı sıra, yapısında şahıs niteliğinin bulunması oluşturmaktadır. Bu sebeple, daha çok ortakların şahsi özelliklerinin ön planda olduğu aile işletmeleri ya da anonim şirketlere nazaran daha küçük hacme sahip olan limited şirketlerin kurulması tercih edilmektedir. Bir limited şirketin kurulabilmesi ve varlığını sürdürebilme ...Daha fazlası

Erişime Açık

Doğu Akdeniz’de münhasır ekonomik bölge sorunu ve mavi vatan doktrini

Giray, Oğuz

Enerji kaynaklarının çeşitliliği ve dünya üzerindeki farklı dağılımları, birçok medeniyet için hayati önem taşırken, aynı zamanda bu kaynaktan yararlanmak isteyen devletler için savaş sebebi olmuştur. Yıllardır süren ve günümüzde de devam eden "en fazla enerjiye sahip olma" gayreti, artık savaş aracığıyla olmasa bile diplomasi ve karşılıklı somut yaptırımlarla sıkı bir rekabete dönüşmüştür. Doğu Akdeniz bölgesi, enerji kaynakları açısından zengin olan ve Akdeniz'in yarı kapalı bir deniz olması nedeniyle birçok devletin bu bölgede kıyısının bulunduğu ve bu yüzden de kıyısı olan devletlerden ...Daha fazlası

Erişime Açık

Birinci TBMM’de Düyun-ı Umumiye’nin varlığı ile ilgili tartışmalar

Gençal, Ahmet

Düyun-ı Umumiye İdaresi 1881 yılında kurulduktan sonra her geçen yıl Osmanlı mali sistemindeki etkisini arttırmış bir yapı olarak Cumhuriyet sonrası döneme kadar varlığını sürdürmüştür. Bu idare varlığını Milli Mücadele döneminde de sürdürmüş olmasına rağmen fiili durumu önceki dönemlerden çok farklı olmuştur. Heyet-i Temsiliye adına Mustafa Kemal Paşa’nın 18 Mart 1920 tarihindeki emriyle bu idarenin İtilaf Devletlerine borç ödemesi yapması yasaklanmış ve topladığı vergi gelirlerine el konmuştur. Bu fiili duruma rağmen Düyun-ı Umumiye İdaresi’nin varlığına pratik gerekçelerden ötürü dokunulmam ...Daha fazlası

Erişime Açık

Oryantalist resimde iç mekan “Mahrem”

Bakkalbaşı, Ayşegül

Bu çalışma, oryantalist resim örnekleri arasında sıklıkla karşılaşılan mahrem alan çalışmalarının oryantalist resmi tanımlamada neden daha çok kullanıldığını keşfetmek için yapılmıştır. Öncelikle Batı dünyasındaki Oryantalizm kavramı incelenmiş ve bu kavramın çalışılmasında neden Doğu ve Doğu'ya özgü kavramlar ile sosyal, siyasal ve kültürel faktörlerin ilgi konusu olduğu incelenmiştir. Araştırma konusu genellikle sanat tarihinin bir parçası olan iç mekan resminin tanımı ve farklı dönemlerden örneklerle desteklenmiştir. Mahremiyet kavramının genel özellikleri ve resimdeki karşılığı da daha son ...Daha fazlası

Erişime Açık

Doğa-Resim i̇lişkisi i̇çerisinde değişen “Figür” kavramı

Çakmak, Ayla Doğutaş

Bu çalışmada Doğa-Resim ilişkisi içerisinde değişen “figür” kavramı, insan bedenine (vücut) karşılık gelen “figüratif” den söz edilmektedir. 14. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar resim sanatında karşılaştığımız insan figürünün değişim süreci örneklerle, karşılaştırmalı olarak irdelenmiştir. Tarihsel gelişimi sürecinde doğa kavramı, yaşam biçimi, düşünce sistemi ve inanışlara bağlı olarak her zaman değişken bir kavram olarak kabul edilmektedir. Buna bağlı olarak sanatta insan görünümü mağara döneminden modern toplumlara kadar her zaman sosyo-kültürel alanda yerini bulduğu görülmektedir. Resim sanatın ...Daha fazlası

Erişime Açık

Türk ceza muhakemesi hukukunda hâkimin yasaklılığı, reddi ve çekinmesi

Aygün Karakoyunlu, Ülkem Cansu

Ceza muhakemesi hukukunda hâkimin yasaklılığı, reddi ve çekinmesi kurumu adil yargılama yapmak suretiyle maddi gerçeğe ulaşılabilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Nitekim adil yargılama yükümlülüğü olan hâkimin tarafsız olması gerekir. Tarafsızlık hâkimin önüne gelen davada taraflara eşit mesafede durabilmesi ve bunu görüntü olarak sergileyebilmesidir. Hâkimin tarafsızlığının güvence altına alınması gerekmekte olup, bu doğrultuda Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 22-31. maddelerinde hâkimin yasaklılığı, reddi ve çekinmesi kurumu düzenlenmektedir. Yasaklılık, CMK’da tahdidi olarak sayılan hal ...Daha fazlası

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms