Detaylı Arama

İptal
Bulunan: 40 Adet 0.001 sn
- Eklemek veya çıkarmak istediğiniz kriterleriniz için 'Dahil' / 'Hariç' seçeneğini kullanabilirsiniz. Sorgu satırları birbirine 'VE' bağlacı ile bağlıdır.
- İptal tuşuna basarak normal aramaya dönebilirsiniz.
Filtreler
Filtreler
Bulunan: 40 Adet 0.001 sn
Koleksiyon [1]
Ambargo Durumu [1]
Tam Metin [1]
Eser Adı [20]
Yayın Tarihi [1]
Yayın Türü [Ortam] [1]
Dil [1]
Erişim Hakkı [1]
Yayın Turu [Akademik] [1]
Erişime Açık

Doğu Akdeniz’de münhasır ekonomik bölge sorunu ve mavi vatan doktrini

Giray, Oğuz

Enerji kaynaklarının çeşitliliği ve dünya üzerindeki farklı dağılımları, birçok medeniyet için hayati önem taşırken, aynı zamanda bu kaynaktan yararlanmak isteyen devletler için savaş sebebi olmuştur. Yıllardır süren ve günümüzde de devam eden "en fazla enerjiye sahip olma" gayreti, artık savaş aracığıyla olmasa bile diplomasi ve karşılıklı somut yaptırımlarla sıkı bir rekabete dönüşmüştür. Doğu Akdeniz bölgesi, enerji kaynakları açısından zengin olan ve Akdeniz'in yarı kapalı bir deniz olması nedeniyle birçok devletin bu bölgede kıyısının bulunduğu ve bu yüzden de kıyısı olan devletlerden ...Daha fazlası

Erişime Açık

Orhan Pamuk’un Masumiyet Müzesi romanında Ekfrasis

İstif, Gamze

Görsel sanatlar ve edebiyat arasındaki ilişki Antik çağlardan bu yana tartışılan, üzerinde çalışmalar yapılan bir konudur. Görsel sanat yapıtlarının dilsel temsili olarak özetlenen Ekfrasis, sessiz nesnelere ses verme, gerçekte olmayan nesneleri, sahneleri göz önünde canlandırma, okuyucuya anı yaşıyormuş gibi hissettirme gibi birçok farklı anlamlar kullanılmıştır. Ekfrasis’i, kendi anlatımını canlandırmak için kullanan yazarlardan biri de Orhan Pamuk’tur. Masumiyet Müzesi romanı içinde eşyaların ve mekanların tasviri, bunlardan oluşan bir müze kurma fikri ve yazarı tarafından İstanbul’da gerçe ...Daha fazlası

Erişime Açık

Sinestezi ve sanat ilişkisi

Gökçen, Gamze

Tıp biliminin 300 yıldan fazladır üzerinde durduğu sinestezi kavramı en genel haliyle renklerin sese, şekillerin tada dönüştüğü bir algıyı ifade etmektedir. Bir sanat eserinin bütünlüğünü sağlayan en önemli unsurun planlı bir kompozisyon olması gerektiği düşünüldüğünde ise sinestezik algının sanat eserinde yaratıcılığı geliştirdiği söylenebilmektedir. İyi bir sanatçının özgün eserler yaratabilmesi için hassas ve derin duyulara sahip olması gereklidir. Tarihte ismini duyurmuş, sanat sektörünü geliştirmede faydalı olmuş, birçok deha, olağandışı farklı yeteneklere sahiptir. Bahsi geçen bazı sanat ...Daha fazlası

Erişime Açık

Hekimin tıbbi müdahaleden kaynaklanan tazminat sorumluluğu

Yenidünya, Aysu

Tıp biliminin gelişmesi, hekime olan güvenin artmasına ve buna bağlı olarak hastaların da hekime başvurma oranının artmasına sebep olmuştur. Bu durum, 'hekimin uyguladığı tıbbi müdahaleden kaynaklanan sorumluluğu' konusunu da gündeme getirmiştir. Çalışmamızın konusu özel hukuk çerçevesinde hekimin tıbbi müdahaleden kaynaklanan tazminat sorumluluğunun incelenmesidir. Çalışmamızda üç ana bölüm yer almaktadır. İlk bölümde hukuka uygun tıbbi müdahalenin şartlarına yer verilmiştir. İkinci bölümde, hekimin hukuki sorumluluğunun kaynakları, sözleşmesel sorumluluk ve sözleşme dışı sorumluluk kapsamınd ...Daha fazlası

Erişime Açık

İklim koruma hukukunun özel hukuk sözleşmelerine yansımaları

Ataç, Simay

İklimin ortalama durumunda ve/veya değişkenliğinde belirli bir süre boyunca görülen değişiklikler olarak tanımlanan iklim değişikliği, gezegenimizi ve barındırdığı tüm canlıları etkileyen, 21. yüzyılın belki de en önemli sorunlarından biridir. İnsan faaliyetleri nedeniyle gezegenimizin uğruyor olduğu zarar, artık sadece belirli bir bölgeyi ya da insanlığı değil, tüm dünyayı ve içerisinde yaşayan tüm canlıları doğrudan etkilemektedir. İklim değişikliğinin sebep olduğu küresel sorunların çözümünde ise birçok farklı disiplin bir araya gelmeli ve ortak menfaat doğrultusunda iş birliği içinde harek ...Daha fazlası

Erişime Açık

Yaratma içtepisi ve estetik deneyim yargılarının evrimsel temelleri

Oğurtanı, Zeynep Seda

“Yaratma İçtepisi ve Estetik Deneyim Yargılarının Evrimsel Temelleri” başlıklı tez çalışması “yaratma içtepisi ve estetik deneyim yargıları evrimsel temellere dayanır” hipotezi üzerine kurulmuştur. Çalışmanın amacı; sanatsal yaratma içtepisi ve estetik deneyim yargılarının sağ kalımsal, varoluşsal nedenselliklerini evrimsel eksende açıklamak ve aralarındaki evrimsel neden-sonuç ilişkilerini ortaya koymaktır.Beğenme içgüdüsü ve yaratma içtepisini motive eden evrimsel temeller nelerdir? İnsan doğasına her alanda açıklık getiren bir teori olan evrim teorisi sanatsal yaratıma götüren mekanizmaları ...Daha fazlası

Erişime Açık

Soğd-Türk ilişkileri (V-VIII. Yüzyıllar)

Kuzakçı, Başak

Orta Çağ’ın başında, V. ve VIII. yüzyıllar arasında Soğdluların doğuya doğru olan göçü, Orta Asya kara kütlesinde gerçekleşen kültürel etkileşimlerin tarihinde önemli bir unsurdur. Yedisu, Otrar ve diğer birçok yerleşim yerinde ve özellikle Tang’ın başkenti Chang, Luoyang ve Dunhuang kentlerinde Soğd nüfusu iki katına çıkmıştı. Soğdlular, Orta Asya platolarındaki ticaret ağlarını deruhte eden tüccarlar olarak tanınıyordu. Bu durum Soğdluların ticari imparatorluklarından söz etme imkânı sağladı. Ancak ticaretin ötesinde, Soğdlular genel olarak bölgede kültür taşıyıcılığı rolünü üstlenmişlerdi. ...Daha fazlası

Erişime Açık

Doğa-Resim i̇lişkisi i̇çerisinde değişen “Figür” kavramı

Çakmak, Ayla Doğutaş

Bu çalışmada Doğa-Resim ilişkisi içerisinde değişen “figür” kavramı, insan bedenine (vücut) karşılık gelen “figüratif” den söz edilmektedir. 14. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar resim sanatında karşılaştığımız insan figürünün değişim süreci örneklerle, karşılaştırmalı olarak irdelenmiştir. Tarihsel gelişimi sürecinde doğa kavramı, yaşam biçimi, düşünce sistemi ve inanışlara bağlı olarak her zaman değişken bir kavram olarak kabul edilmektedir. Buna bağlı olarak sanatta insan görünümü mağara döneminden modern toplumlara kadar her zaman sosyo-kültürel alanda yerini bulduğu görülmektedir. Resim sanatın ...Daha fazlası

Erişime Açık

20. Yüzyıl Batı sanatında Dadaizm ve anti sanat yaklaşımlar

Akdeniz, Derya

“İmha da yaratmadır!” mottolu Dada hareketinin topluma, geleneklere, kapitalist yönetimlere ve alanları olan sanata karşı anarşist yıkıcılığı, sanatın yüceliği olgusunun yerini biçimsel ve kavramsal yeni açılımlara bırakmasına, “Anti Sanat” kavramının doğmasına neden olmuştur. Endüstrileşmeyle oluşan kapitalizm sonucu sömürgeciliğe paralelinde oluşan militarizme karşı Dada; halk ve proletarya haklarını gözeten sosyalizmden komünist bir çizgiye evrilen felsefeyi benimser. İçinde bulunduğu 1.Dünya savaşının sosyal, siyasal etkileriyle doğan Dada; gösterilerinde politik felsefeye yer vermesi, biç ...Daha fazlası

Erişime Açık

Post-Truth çağda figüratif resim ve heykel

Ataş, Eyüp

Hakikatin önemsizleştiği post-truth dönemde insanlık bir simülasyon çağı yaşamaktadır. Zaman ve mekân algısı değişmiş, görüntülerden oluşan sanal bir imgelem dünyası söz konusu olmuştur. Artık her şey sayılardan oluşan bir veridir. Her türlü hakikat her an değişebilir durumdadır. Bu dönemde sanal medya kullanıcıları herhangi bir alandaki yeterliliklerine bakılmaksızın ‘her şey’ olabilmektedir. Hakikatin önemsizleşmesinin temel özelliklerinden bir diğeri de yalanın hakikatin yerini almasıdır. Öznel duygu ve düşüncelerin rasyonel görüşlere tercih edildiği bu çağda sanatta payına düşeni almaktadı ...Daha fazlası

Erişime Açık

Şâh I. Abbâs Dönemi (1587 – 1629) Bilim Faaliyetleri

Kar, Aykut

Safevî Devleti’nin tarihi incelendiğinde önemli bir dönüm noktası olarak görülen Şâh I. Abbâs döneminde (1587-1629) kurumların merkezîleştiği ve Avrupalı devletlerle temasının arttığı bir dönem olarak iz bırakmıştır. Şâh Tahmasb dönemi itibarıyla İsnâaşeriyye Şiîliği’ni halka tanıtmak amacıyla ülkeye gelmeye başlayan Cebel-i ‘Âmil âlimleri, Şâh I. Abbâs döneminde ise düzenli bir göç hareketi haline geldi. Yaşanan siyasî gelişmeler ile birlikte devletin kurulduğu ilk zamanlardan itibaren resmî kademelerde görev yapan Kızılbaşların yetkilerini ellerinden alan Şâh I. Abbâs, onların yerine Cebel-i ...Daha fazlası

Erişime Açık

Sibernetik sanatta organizma ve makineler

Çelik, Ceren Su

Bu tez felsefi olarak bir çok filozofun üzerine tartıştığı organizma-makine karşıtlığı ve benzerliği hakkındaki araştırmalar ışığında sibernetiğin ve sibernetik sanatın aynı konuyu nasıl ele aldığını incelemektedir. Descartes ve Aristotales gibi ilk çağ düşünürlerinin makinelere birer ruh atadığı kartezyen düşüncenin zaman içersinde Immanuel Kant, Georges Cangulheim ve Gilbert Simondon gibi düşünürlerce tekrar gündeme gelmesiyle makineler ve organizma arasındaki ilişki tarihsel, sosyolojik ve ontolojik olarak tekrardan sorgulanır. Norbert Weiner’ın temellerini attığı sibernetik bu tartışmaları ...Daha fazlası

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms