Filtreler
Filtreler
Bulunan: 45 Adet 0.001 sn
Koleksiyon [1]
Ambargo Durumu [1]
Tam Metin [1]
Eser Adı [20]
Yayın Tarihi [1]
Yazar Departmanı [18]
Yayın Türü [Ortam] [1]
Dil [1]
Erişim Hakkı [1]
Yayın Turu [Akademik] [1]
Ön Baskı YayınlarYeditepe Üniversitesi Kurum Koleksiyonu
Erişime Açık

Soğd-Türk ilişkileri (V-VIII. Yüzyıllar)

Kuzakçı, Başak

Orta Çağ’ın başında, V. ve VIII. yüzyıllar arasında Soğdluların doğuya doğru olan göçü, Orta Asya kara kütlesinde gerçekleşen kültürel etkileşimlerin tarihinde önemli bir unsurdur. Yedisu, Otrar ve diğer birçok yerleşim yerinde ve özellikle Tang’ın başkenti Chang, Luoyang ve Dunhuang kentlerinde Soğd nüfusu iki katına çıkmıştı. Soğdlular, Orta Asya platolarındaki ticaret ağlarını deruhte eden tüccarlar olarak tanınıyordu. Bu durum Soğdluların ticari imparatorluklarından söz etme imkânı sağladı. Ancak ticaretin ötesinde, Soğdlular genel olarak bölgede kültür taşıyıcılığı rolünü üstlenmişlerdi. ...Daha fazlası

Erişime Açık

Doğa-Resim i̇lişkisi i̇çerisinde değişen “Figür” kavramı

Çakmak, Ayla Doğutaş

Bu çalışmada Doğa-Resim ilişkisi içerisinde değişen “figür” kavramı, insan bedenine (vücut) karşılık gelen “figüratif” den söz edilmektedir. 14. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar resim sanatında karşılaştığımız insan figürünün değişim süreci örneklerle, karşılaştırmalı olarak irdelenmiştir. Tarihsel gelişimi sürecinde doğa kavramı, yaşam biçimi, düşünce sistemi ve inanışlara bağlı olarak her zaman değişken bir kavram olarak kabul edilmektedir. Buna bağlı olarak sanatta insan görünümü mağara döneminden modern toplumlara kadar her zaman sosyo-kültürel alanda yerini bulduğu görülmektedir. Resim sanatın ...Daha fazlası

Erişime Açık

20. Yüzyıl Batı sanatında Dadaizm ve anti sanat yaklaşımlar

Akdeniz, Derya

“İmha da yaratmadır!” mottolu Dada hareketinin topluma, geleneklere, kapitalist yönetimlere ve alanları olan sanata karşı anarşist yıkıcılığı, sanatın yüceliği olgusunun yerini biçimsel ve kavramsal yeni açılımlara bırakmasına, “Anti Sanat” kavramının doğmasına neden olmuştur. Endüstrileşmeyle oluşan kapitalizm sonucu sömürgeciliğe paralelinde oluşan militarizme karşı Dada; halk ve proletarya haklarını gözeten sosyalizmden komünist bir çizgiye evrilen felsefeyi benimser. İçinde bulunduğu 1.Dünya savaşının sosyal, siyasal etkileriyle doğan Dada; gösterilerinde politik felsefeye yer vermesi, biç ...Daha fazlası

Erişime Açık

Sibernetik sanatta organizma ve makineler

Çelik, Ceren Su

Bu tez felsefi olarak bir çok filozofun üzerine tartıştığı organizma-makine karşıtlığı ve benzerliği hakkındaki araştırmalar ışığında sibernetiğin ve sibernetik sanatın aynı konuyu nasıl ele aldığını incelemektedir. Descartes ve Aristotales gibi ilk çağ düşünürlerinin makinelere birer ruh atadığı kartezyen düşüncenin zaman içersinde Immanuel Kant, Georges Cangulheim ve Gilbert Simondon gibi düşünürlerce tekrar gündeme gelmesiyle makineler ve organizma arasındaki ilişki tarihsel, sosyolojik ve ontolojik olarak tekrardan sorgulanır. Norbert Weiner’ın temellerini attığı sibernetik bu tartışmaları ...Daha fazlası

Erişime Açık

Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu (TCK m. 220)

Yılmaz, Ahmet Çağrı

Suç işlemek amacıyla örgütlenme suçunun yorumlanması ve bu suçlarla mücadelenin başarılı şekilde gerçekleşebilmesi büyük önem taşımaktadır. Örgütlü suçun demokrasiler için ciddi bir tehdit olduğu kenara bırakılırsa, bu tip suç örgütleri modern dünyanın karmaşıklığını kullanıp, durumları kendi lehinde yönetme becerilerine sahiptir. Örgütlü suçun, zaman içerisindeki sürekli gelişimi hem ulusal hem de küresel olarak gözlemlenmektedir. Ulusal bağlamda kök salmaya çalışan suç örgütleri, teknolojik olarak gelişmiş ve kültürel olarak farklı yapıya sahip toplumların içerisinde süreçlerini yönetmeyi öğ ...Daha fazlası

Erişime Açık

Post-Truth çağda figüratif resim ve heykel

Ataş, Eyüp

Hakikatin önemsizleştiği post-truth dönemde insanlık bir simülasyon çağı yaşamaktadır. Zaman ve mekân algısı değişmiş, görüntülerden oluşan sanal bir imgelem dünyası söz konusu olmuştur. Artık her şey sayılardan oluşan bir veridir. Her türlü hakikat her an değişebilir durumdadır. Bu dönemde sanal medya kullanıcıları herhangi bir alandaki yeterliliklerine bakılmaksızın ‘her şey’ olabilmektedir. Hakikatin önemsizleşmesinin temel özelliklerinden bir diğeri de yalanın hakikatin yerini almasıdır. Öznel duygu ve düşüncelerin rasyonel görüşlere tercih edildiği bu çağda sanatta payına düşeni almaktadı ...Daha fazlası

Erişime Açık

Türk - Yunan nüfus mübadelesinin sonuçlarının Mudanya ilçesi ölçeğinde değerlendirilmesi

Soğuksu, Hatice Ayser

Lozan görüşmelerinde uygulanmasına karar verilen uzun tartışma ve görüşmelerden sonra 30 Ocak 1923 tarihinde Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi onaylanmıştır. Dönemin olağanüstü şartlarının gerekli kıldığı nüfus mübadelesi, 2 milyondan fazla insanın hayatını derinden etkilemiş, vatan bildikleri topraklardan koparmış, pek çok kaybın yaşanmasına sebep olmuştur. Mübadele Anlaşması ile öncesinde fiilen başlayan karşılıklı göç hareketine, resmi nitelik getirilmiştir. Bursa ve Mudanya ilçesi, her yönüyle tam bir göçmen şehridir. Gayrimüslim nüfusun yoğun olarak yaşadığı, dolayısıyla gayrimüslimlerden kalan ...Daha fazlası

Erişime Açık

Birinci TBMM’de Düyun-ı Umumiye’nin varlığı ile ilgili tartışmalar

Gençal, Ahmet

Düyun-ı Umumiye İdaresi 1881 yılında kurulduktan sonra her geçen yıl Osmanlı mali sistemindeki etkisini arttırmış bir yapı olarak Cumhuriyet sonrası döneme kadar varlığını sürdürmüştür. Bu idare varlığını Milli Mücadele döneminde de sürdürmüş olmasına rağmen fiili durumu önceki dönemlerden çok farklı olmuştur. Heyet-i Temsiliye adına Mustafa Kemal Paşa’nın 18 Mart 1920 tarihindeki emriyle bu idarenin İtilaf Devletlerine borç ödemesi yapması yasaklanmış ve topladığı vergi gelirlerine el konmuştur. Bu fiili duruma rağmen Düyun-ı Umumiye İdaresi’nin varlığına pratik gerekçelerden ötürü dokunulmam ...Daha fazlası

Erişime Açık

Türk kişisel verileri koruma mevzuatının Avrupa Birliği genel veri koruma tüzüğü i̇le uyumlaştırılması sürecinde doğabilecek sorunlar ve bu sorunlara yönelik çözüm önerileri

Seçkin, Ayça Zanbaklar

90’lı yıllardan itibaren bilgi teknolojileri alanında yaşanan gelişim, kişisel verilerin yasal olarak korunma ihtiyacını ön plana çıkarmıştır. Bu ihtiyaçtan yola çıkarak pek çok ülke kendi yasal mevzuatında düzenlemeler yapma gereği duymuştur. 1995 yılında 95/46/EC sayılı Direktifin kabul edilmesiyle Avrupa Birliği hukukunda kişisel veriler ilk kez yasal bir çerçeveye oturmuştur. 14 Nisan 2016 tarihinde onaylanan Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü ise 25 Mayıs 2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye’de ise 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliğinden sonra 7 Nisan 2016 tarihinde Kişis ...Daha fazlası

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms